News
Evcil Kediler için Aktiviteler Nelerdir?
Miskinlik konusunda Garfield’la yarışabilecek bir sarman, çevresindekileri araştırıp öğrenme ve düşüncelerini sonuca ulaştırma noktasında Sherlock Holmes’a âdeta meydan okuyan bir tekir, beyaz nevresim takımınız arasında gözlerden kaybolabilen bir Ankara kedisi… Sahip olduğunuz evcil kedi, ırkından, tüy renginden ve yaşından bağımsız olarak oyun oynamaya ihtiyaç duyar. Kediniz, bu gereksinimini evde anlaşabildiği başka bir kedi varsa onunla “av-avcı” gibi oyunlar oynayarak karşılamaya çalışır. Ancak bir kedi sahibi olarak evdeki kedinin fiziksel ve ruhsal sağlığı için onu oynamaya teşvik etmeniz önemlidir. Peki, kedinizi oyun oynamak için nasıl harekete geçirebilir, aktivitelerde neler kullanabilirsiniz?
Minik Dostunuzu Kedi Aktivitelerine Hazır Hâle Getirmeniz Daha Kolay
Yemek yemek, uyumak ve uyandıktan sonra biraz daha yemek yiyip yeniden uyumak konusunda usta olan kedileri harekete geçirmek her zaman o kadar kolay değildir. Tabii bunun bir istisnası var. Evinizdeki sevimli dostunuz henüz büyüme aşamasındaki tüylü bir yumurcaksa, onun fabrika ayarları zaten oyun oynamaya ayarlıdır. Elinizde buruşturup önüne attığınız kedi patisi büyüklüğünde bir kâğıt parçası da odanıza girmek gibi bir talihsizliğe imza atan minik bir sinek de küçük kediniz için dakikalar süren ve sonunda nefes nefese kalacağı bir aktivitenin öznesi hâline gelebilir. Sizinle fiziksel etkileşim hâlinde oyunlar oynamaktan hoşlanan bir yavru kediye sahipseniz, kedi oltası edinmeniz işleri sizin açınızdan daha eğlenceli kılabilir. Zira ilk birkaç ayında oyun esnasında ellerinizin tadına bakmak isteyebilen küçük tüylü dostunuzu olası cilt çizikleri ve küçük yaralanmalardan kurtulmanız adına kedi oltalarıyla oynatmanız önerilir. Böylece el ve ayağa saldırma gibi büyüyünce de tekrar edebileceği davranışlardan kedinizi uzak tutmuş olursunuz.
Eğer yavru kedinizin oyun saatlerinde yapmasını istemediğiniz; koltuk tırmalama, perdeye tırmanma, tezgâha zıplama gibi davranışları varsa, olumlu pekiştirme temelli eğitim yöntemlerine başvurabilirsiniz. Örneğin, oyun esnasında kendini tutamayıp koltuklarınıza tırnaklarını geçirip bir yandan gözlerinizin içine bakarken diğer yandan tırnaklarını törpülemeye ve bir sonraki oyun sürecine hazırlayan bir minik varsa, ona tırmalama tahtaları alabilirsiniz. Kedinizi, tırmalama tahtası kullanmaya ödül maması ile yönlendirebilirsiniz. Sizi, evdeki “büyük bir kedi” olarak gören ve fiziksel davranışlarınızı zaman zaman taklit edebilen yavru kedinizin tırmalama tahtasını nasıl kullanacağını gösterebilirsiniz. Uygularken size saçma gelebilir ama parmaklarınızı sanki tırnaklarınızı törpülemek amacıyla sürtüyor gibi yaparsanız, minik tüylü dostunuz bu davranışınızı seve seve tekrar edebilir. Bu tekrarı takdir ettiğinizi göstermek maksadıyla yine tüylü dostunuza ödül maması verebilirsiniz.
Yetişkin Kedinize Aktivite için Reddedemeyeceği Bir Kedi Oyuncağı Alın
Ortalama 30-40 dakikalık epey eğlenceli bir oyunun ardından, bazen favori uyku alanında bazense oyun oynadığı yerin ortasında sızıp uyuyakalan yavru kedinizin ilk birkaç ayında aktivite süreçleri bu şekilde devam edecektir. Ancak kediniz büyüdükçe rutin oyunlardan sıkılıp yenilikler aramaya başlayacak, bulamazsa doğal olarak sıkılacaktır. Onu, rutinden koparmak ve yeni eğlencelere kanalize etmek adına her biri apayrı birer eğlence vadeden kedi oyuncağı modellerini inceleyebilirsiniz. Aralarında; zilli topların, pelüş farelerin, ucuna pelüş oyuncak takılmış hacı yatmazların, kedi zıplatma oyunu süreçlerinin vazgeçilmezi kedi lazerlerinin ve daha nicesinin yer aldığı oyuncak çeşitleri, kedinize bambaşka oyun sahaları yaratacaktır. Kedilerin avlanma içgüdülerini tatmin edebilmelerinde işe yarayabilen oyuncaklar, onların yalnızca sizinle veya evdeki diğer kedilerle değil kendi başlarına da keyifli etkinlik saatleri geçirebilmelerine yardım eder. Daha farklı kedi aktiviteleri ile yetişkin kedinizi meşgul etmeyi düşünüyorsanız, kedilerin merakını cezbeden; oyun kulesi, oyun tüneli ya da özel tasarımlı zekâ oyuncaklarından alabilirsiniz.
Kısırlaştırdıktan sonra hareket düzeyi giderek azalan ve kilo almaya başlayabilen kedilerin fiziksel aktivitelere dâhil edilmesi gerektiğini belirten veteriner hekimler, onların daha kaliteli bir yaşam sürdürebilmeleri için fazla kilodan uzak kalmalarını önerir. İşte tam bu nedenle hareket etme konusunda biraz mızmızlanan kediniz için kedi tüneli alabilirsiniz. Hiçbir kedinin karşı koyamayacağı bir eğlence vadeden kedi tünelleri, evde birden fazla kediniz varsa, onların saklambaç gibi oyunlar kurgulayıp oynamalarına da imkân tanır. Evinize ilk defa alıp kurduğunuz kedi tünelleri, keşfetmeye meraklı patili dostlarınızın ilgisini ilk etapta çekmezse tünelin belirli bölgelerine kedi ödülü koyabilir, tünelin ucundan sevdikleri yaş mamayı uzatabilirsiniz. Kedinizin, tünelin her bir milimetresini ezberlemesi birkaç dakika sürer ve sonrasında gerçekleştirmesi gereken egzersiz ve fiziksel aktiviteleri tünel aracılığıyla yapmaya başlar. Kedi tünelini bir de kedi ağacı ile desteklerseniz, evdeki tüy yumağının keyfi arşa çıkacaktır. Edineceğiniz modele göre yapısal açıdan karmaşıklığı değişiklik gösteren kedi ağacı ve kedi evleri, ne kadar çok tırmalanabilir ve tırmanılabilir bölüm içerirse o düzeyde eğlence sunar. Özellikle kedilerin yatay ve dikey açıdan içine girebilecekleri hazneler içeren kedi ağaçları, birden fazla kedinin saklambaç oynamalarına ortam hazırlar.
Tüylü dostunuzla etkinlik saatlerinde size eğlenceler dileriz! Asla büyümeyecek bir çocukla evinizi paylaştığınız ve onunla, onun sağlığını olumlu yönde etkileyecek oyunlar oynadığınız için kendinizi şanslı hissederek, aktivite saatlerinin keyfini çıkarabilirsiniz.
Kedilerin Büyüme Aşamaları
Dünyaya geldiğinde yalnızca iki adet küçük yumurta ağırlığındadır ve olan bitenden tam anlamıyla habersizdir. Çevresine bakmaya başladığında gözleri masmavidir ama gözlerinin rengi, çok geçmeden değişir. Bu özelliklerin kime ait olduğunu tahmin etmiş olabilirsiniz; evet, bunlar yavru kedilerin özelliklerinden bazılarıdır. Hayatınızı, evinizi, bazen yemeğinizi paylaştığınız bu sevimli tüy yumaklarının maceralı gelişim süreçleri, yetişkin kedi olana dek sürer ve kediler adına yepyeni bilgiler öğrenebilmenizi sağlar. Eğer kedilerde gelişim ile ilgili bilgilerinizi tazelemek ya da konuya dair yepyeni bilgiler edinmek isterseniz, ayrıntılara göz atabilirsiniz.
Yavru Kedi: Mırrrrhaba Dünya!
Annesinin karnında kardeşleriyle birlikte yaklaşık 60-70 gün kaldıktan sonra gerçekten minnacık bir varlık olarak dünyaya gelen bir yavru kedi, yazının başında da belirtildiği gibi iki küçük yumurta ağırlığında, yani ortalama 80 gramdır. Boyutları; ırkı ve kaç kardeş olarak dünyaya geldiğine bağlı olarak değişse de duyu organlarının ilk etapta işlevsizliği noktasında diğer tüm yavru kedilerle aynı kaderi paylaşır ve doğduğunun ikinci haftasına kadar duyamaz. Üçüncü gün açılmaya başlayan gözleri ise ikinci haftanın sonunda tamamen açılır ancak buna rağmen görme yetisi yine de erişkin bir kedi kadar iyi değildir. Annesinden aldığı sütle ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerine ulaşan minik kedinin iskelet ve kas sistemi hızla gelişir, böylece motor becerileri de işlevsel hâle gelir. Başlarda paytak paytak yürüse ve zaman zaman poposunun üstüne oturmak (düşmek) durumunda kalsa da bu uzun sürmez. Beşinci hafta, ağırlığı 500 grama kadar çıkan yavru kedi büyüme sürecine yürüme ve hatta koşma gibi faaliyetlerle devam eder. Tamamen açılan gözleri ve iyi duymaya başlayan kulakları sayesinde dış dünya ile daha rahat etkileşime geçebilen minik patili dost, altıncı haftasında dişlerinin tamamen çıkmasıyla, şayet annesi tarafından hâlâ emzirilmiyor ve yaş mama ile besleniyorsa katı mamaya geçiş yapabilir.
Yavru kedi gelişim süreci son derece önemlidir. Annesinden ayrı durumdaki kedilerin gözetim altında, özel bakımla büyütülmesi şarttır. Zira annesinin ve kardeşlerinin ısısıyla varlığını sürdüren, annesinin sütüyle beslenerek büyüyebilen ufaklık, anne ve kardeşlerinden ayrıysa 35,7 ila 37,7 santigrat derecelik vücut ısısının korunması hayati önem taşır. Eğer bu denli küçük bir kediye bakmanız gerekiyorsa veteriner hekiminize danışmanız ve onun, bakım ve beslenmeye dair talimatlarına harfiyen uymanız gerekir. Tam anlamıyla bebeklik dönemini atlatmasının ve birkaç haftalık olmasının ardından evinizdeki yumurcak tüy yumağı, tahmin edemeyeceğiniz bir hızla büyümeye devam eder.
Yavru Kedilikten Yetişkin Kediliğe Hızlı Geçiş
Dünyanın en sevimli canlılarından biri hiç şüphesiz yaklaşık 2 aylık kedidir. Sahiplendiğiniz yavruyla birlikte geçen günlerin haftaların ardından ikinci ayı sorunsuz şekilde karşıladıysanız, bu ufaklığın hızlı büyüme dönemiyle tanışmaya hazırlanabilirsiniz. Evin içindeki varlığını ve sizin yanınızdaki konumunu fark etmeye başlayacak olan tüylü dostunuz, besleme tarzınıza bağlı olarak yaş mama, kuru mama ve BARF diyetine devam edebilir. Ancak bu aşamada beslenme kadar onun sağlığını ilgilendiren aşılama süreci de başlayacaktır. Veteriner hekiminizin size sunduğu aşılama takvimi çerçevesinde kedinize ortalama 8-9 haftalıkken iç-dış parazit aşıları ve karma aşı uygulamaları yapılır. Olası parazitlerden arınarak daha sağlıklı ve hızlı büyüyecek olan yavru kediniz, beslenmesinin de düzenli olması durumunda epey kilo alacaktır. Hatta doğduğunda 80 gram olan yavru kedi ağırlığı, üçüncü aya girildiğinde 1500 grama (evet 18,75 kat) çıkabilir. Bu noktada kedinizin fazla kilo aldığını düşünmenize gerek yok çünkü olanca hareketliliğiyle yediği tüm yiyecekleri kendine yapıtaşı olarak kullanmasının yanında harcayacak enerji şeklinde de değerlendiren sevimli tüy yumağı, kilo almaya ve enine-boyuna büyümeye devam edecektir. Onu, bu süreçte doğru besinlerle beslemeye özen göstermeniz gerekir. İhtiyaç duyulduğu takdirde, veteriner hekiminizin gözetiminde, vitamin-mineral takviyelerinden de destek alabilirsiniz.
Kedi dostları tarafından dile getirilen “Kediler gelişimini ne zaman tamamlar?” sorusunun yanıtı 1,5 yıldır. Yavru kediler, hızla büyümeyi sürdürüp gelişimlerini 1,5 yaşında tamamlar. Artık yetişkin bir kedi hâline gelen ve üreme yetenekleri de kendi gelişimine paralel olarak gelişim gösteren kedilerin, kızgınlığa girmeden önce kısırlaştırılması önerilir. Kedinizin ayrıntılı tetkiklerini yapan veteriner hekiminizin ameliyat sürecine dair tavsiyelerini ve yönlendirmelerini dikkate almanız, hem kedinizin sağlığı hem de huzuru açısından değerlidir. Kısırlaştırılmaması hâlinde erkek kedilerde pekişmiş olumsuz davranışlara ve evden kaçma isteğine, dişi kedilerde ise önce kızgınlık davranışlarına, ilerleyen safhalarda sağlık sorunlarına denk gelinebilir. Tüm bunların önüne geçmek için kedinizin kısırlaştırılmasını isteyebilirsiniz. Kısırlaştırma sonrasında kediniz için yeni bir sayfa açılır. Hormonlarının da etkisiyle eskisine kıyasla daha az hareket etmeye başlayan ama çiftleşme isteğinden kaynaklı huzursuzluklardan da sıyrılan kedinizin evinizin, huzur kaynağı hâline geldiğini rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Onu, bu süreçte kısır kediler için özel olarak formülize edilen mamalarla veya daha doğal alternatiflerle besleyebilirsiniz ve fazla kilo almasını engelleyebilirsiniz.
Büyümesinin her bir aşaması apayrı bir deneyimler bütünü olan ve size hayal dahi edemeyeceğiniz kadar çok şey öğretecek olan kedinizle, sağlıklı ve mutlu yıllar geçirmenizi dileriz. Unutmayın, sizin ona ihtiyacınız olduğu kadar onun da size ihtiyacı var ve pek belli etmese de sizin onu sevdiğiniz kadar o da sizi seviyor!
Kedilerin Diğer Evcil Hayvanlarınızla Tanıştırılması
Birçok kedi sahibinin bildiği gibi bazı türlerin anlaşılması zor kişilikleri vardır. Yetiştirildiği ortam da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak bazı patili dostlarımız çok çekingen ve utangaçken diğerleri arkadaş canlısı, sosyal ve daha davetkar kişiliklere sahip olabilir.
Pek çok insan kedilerin tek evcil hayvanlı bir evde daha iyi durumda olduğuna inanır, ancak bu doğru değildir. Aslında, bir kediniz varsa evde başka bir evcil hayvanınızın olması da önerilir. Çünkü kediler gerçekten sosyal canlılardır ve çok sık yalnız bırakılırlarsa davranış sorunları, depresyon ve daha fazlasını geliştirebilirler.
Halihazırda evde bir kedi ya da başka bir tüylü dostunuz varsa ve sevimli bir patili daha sahiplenmeyi düşünüyorsanız öncelikle göz önünde bulundurmanız gereken birkaç şey var. Bu yazıda, evinize başka bir evcil hayvan getirmeden önce nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve onları kolay ve sorunsuz bir şekilde tanıştırmak için atabileceğiniz bazı adımları gözden geçireceğiz.
Aynı Evde Yaşayan Kediler Neden Kavga Eder?
Kediler yaşamlarının 4. haftasından itibaren sosyalleşir. Bu genellikle kardeşleriyle birlikte olur, “tek yavru kediler” sadece bir istisnadır. Bu dönemde tüm sosyal becerileri anneleri ya da kardeşleri sayesinde öğrenir. Kendi türü ile büyüdüğünde diğer kedilerle anlaşma oranı yüksektir, fakat diğer canlılar ve farklı tür kedilerle her zaman kolay anlaşamayabilir. Yerleşik kedi ile yeni bir kedinin tanışması sanıldığı kadar basit değildir. Kediler diğer dostlara göre daha sahiplenicidir ve evin tek sahibi olmak isteyebilir. Özellikle yetişkin bir kedinin olduğu eve yeni patili dost getirmek uzun ve kontrollü tanışma süreci başlatabilir. Bu tabii ki türleri ve kişilikleri ile doğrudan alakalıdır. Kavganın sebebi ise mamasını paylaşacağı fikri ya da kendisine gösterilen ilginin azalmasıyla alakalı olabilir.
İşte kedilerin diğer patili dostlarla tanıştırılması için atılması gereken adımlar ve ipuçları.
Yerleşik Evcil Hayvanınızı Tanıyın
Evinizde, sahipleneceğiniz kedi ile tanıştırılacak köpek, sürüngen, kuş ya da başka bir kedi olabilir. Bu nedenle sahip olduğunuz sevimli dostunuzun davranışlarını, iyi veya kötü durumlara karşı tepkisini önceden bilmeniz gerekir. Çünkü tanıştırma zamanında buna hazır olmadığı anlamına gelen birtakım sinyaller verebilir. Bu küçük ipuçlarını yakalamanız tanıştırma şeklinizi değiştirmeniz gerektiğini anlamanızı sağlayabilir ve her iki canın da zarar görmesini önleyebilir.
Evinizi Yeni Kedi için Hazırlayın
Evinizi yeni kedi dostunuz için hazırlamak, onları yeni yaşam alanıyla tanıştırmadan önce atmanız gereken ilk adımlardan biridir.
Tüylü dostunuz için belirlenmiş güvenli bir oda hazırlayın. Yeni evinizin kokularına ve seslerine alışırken sessiz ve güvenli bir yere ihtiyaç duyacakları için burayı bir sığınak olarak düşünün. Güvenli bir oda herhangi bir boyutta olabilir, ancak bir kapısı, tavanı ve yeni kedinizin saklanabileceği bir yeri olduğundan emin olun. Ayrıca kedinizin en temel ihtiyaçlarının karşılanması için odayı mama, su, kum kabı ve oyuncaklarla donatmalısınız.
Tanışma için Zaman Ayırın
Tıpkı insanlar gibi kedilerin de kendine özgü kişilikleri vardır. Bazıları yeni kedi kardeşiyle kolayca arkadaş olabilirken diğerleri çok evcil hayvanlı bir eve alışmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Çok hızlı gerçekleşen girişler, saldırganlık, stres gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Kediler, kemirgen ve kuşlara yiyecek gibi yaklaşabileceği için güvenli alanlarda birlikte uzun süre geçirmelerini sağlamanız ve birbirlerine alışmalarını beklemeniz gerekir.
Kontrollü Görüşmeler Başlatın
Evde bulunan sevimli dostunuzun davranışı normale döndüğünde, yeni evcil kediniz sosyal davranışlar sergilediğinde ve odasının ötesini keşfetmek istediğinde, tüylü dostların birbirlerini bir tür bariyerle görmelerine izin verebilirsiniz. Ancak bu çok kontrollü olmalı ve her ikisi için de güvenli bir alanda gerçekleşmelidir.
Bir sonraki adımınız, tampon görevi görecek bir bariyer seçmektir. Ev kedisi ile birlikte yeni dostunuzu ayrı konumlarda tanıtmak için bebek kapılarından yararlanabilirsiniz. Bu, fiziksel temas olmadan birbirlerini görmelerini, koklamalarını ve etkileşime girmelerini sağlar. İki kedinizi tanıştırmak ve onları birbirinden ayrı ve güvende tutmak için ise bir kedi taşıma çantası da kullanabilirsiniz. Bu diğer patili dostlar için de geçerlidir. Herkes kendi güvenli alanında bulunmalı ancak görüş mesafesi açık ve birlikte mama yiyecekleri bir yerde olmalılar.
Birlikte Yedirin
Kendi güvenli alanlarında birbirlerine alışmaları için aynı anda sevdikleri mamayı yemelerini sağlayabilirsiniz. Bu birliklte geçirdikleri vakti keyifli bir anı olarak hatırlamalarına ve ister istemez koşullanmalarına yardımcı olur. Sadece yemek değil sevdikleri bir oyuncakla oynamalarına da izin verebilirsiniz. Kediler arası uyum daha çabuk yakalanırken köpeklerle aynı şey olmayabilir. Bu durumda sabırlı olmalı köpekle tanışma sürecini daha uzun bir zamana yayarak kontrollü bir şekilde ilerleyebilirsiniz. Çünkü köpek ve kedi aynı evde yaşayabilen varlıklardır ve uzun zaman alsa da birbirlerine uyum sağlayabileceklerdir.
Bariyersiz Buluşturun
Evin yeni ve eski bireyi kendi alanında doğal davranmaya başladığında bariyersiz bir görüşme planlayabilirsiniz. Bu aşamada bariyeri kaldırarak birbirlerine olan tutumlarını gözlemleyebilirsiniz. Herhangi bir olumsuz davranış olmadığı takdirde müdahale etmemeniz ve kendilerini hazır hissettiklerinde birbirleriyle iletişime geçmelerini beklemeniz gerekir. Bir veya iki tıslama ya da diş gösterme dışında herhangi bir aşırı saldırganlık gösterilirse önceki adıma dönün ve kedilerin yeterince hazır olduğunu hissettiğinizde tekrar deneyin. Bu süreç birkaç ay kadar sürebilir, bu nedenle sabır çok önemlidir.
Kedinin Tüyleri Neden Dökülür?
Pembe burunları, minik patileri ve yumuşacık tüyleri ile en özel ev arkadaşı olan kediler zaman zaman tüy dökme gibi sorunlar yaşayabilir. Dökülme miktarı kedinizin yaşına, cinsine, ağırlığına, beslenme düzenine, yaşam koşullarına ve psikolojisine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kedilerin tüy dökmesi genellikle normal olarak kabul edilirken zaman zaman ciddi bir sağlık sorununun habercisi de olabilir.
Kedi Tüyü Ne Zaman Dökülür?
Bir kedi ile ev arkadaşlığı yapıyorsanız kedi tüyü ile yaşamaya da alışmış olmanız gerekir. Kedilerin tüy dökmesi oldukça doğal ve normal bir süreçtir. Tıpkı insan saçı gibi kedi tüyü de yaşam döngüsünü tamamladıktan sonra dökülerek yeni ve sağlıklı tüylere alan açar.
Mevsim geçişlerinde sıkça görülen bu durum kedinizin sağlıklı olduğu ve ölü tüylerinden kurtularak yeni mevsime uyum sağlayacağı anlamına gelir. Mevsimsel tüy dökümü olarak adlandırılan bu süreç özellikle bahar aylarında daha yoğun yaşanır. Minik dostunuz kışa doğru daha kalın ve sık tüyler çıkarmaya başlarken yaz aylarında ise ince ve seyrek tüylere ihtiyaç duyar. Bu tüyler, zamanında deri üzerinden atılmadığı takdirde kedinizin cildinde tahrişe neden olur.
Mevsim geçişleri dışında gerçekleşen aşırı tüy dökülmesi ise bir anormalliğe işaret ediyor olabilir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda, kısa süre içinde uzman bir veteriner hekime danışarak tüy dökülmesinin altında yatan nedeni tespit etmeniz minik dostunuzun sağlığı açısından en doğrusudur.
Kedilerde Tüy Dökülmesi Neden Olur?
Kedilerde tüy dökülmesinin yaşam ve beslenme koşullarının yanı sıra hem fiziksel hem de psikolojik nedenleri olabilir.
Beslenmeye Bağlı Tüy Dökülmesi
Kedilerin beslenme şekilleri, tüy sağlıkları açısından oldukça büyük önem taşır. Dengeli ve yeterli şekilde beslenmeyen kedilerde gelişim bozukluklarının yanı sıra deri ve tüy problemleri görülmeye başlar.
İnsanlar için yararlı olan birçok gıda kediler için toksiktir. Bu nedenle tüylü dostunuzu, ne kadar ısrarcı olursa olsun, ev yemeği ile beslememeye özen göstermelisiniz. Bu gıdalar kediler üzerinde ishal, kusma, böbrek yetmezliği gibi birçok kötü sonuç doğurabilir.
Minik dostunuzun genel sağlığının yanı sıra deri ve kürk sağlığını korumak için kedilere özel olarak üretilen mamaları kullanmalısınız. Kedinizin alması gereken protein, karbonhidrat ve yağ miktarlarının özenle ayarlandığı bu mamalar aynı zamanda sindirim sistemlerini de destekleyen içeriklerden oluşur. Böylece eksik ya da aşırı protein tüketimi, vitamin ve mineral eksikliği gibi nedenlere bağlı tüy dökülmesinin önüne geçmiş olursunuz.
Ayrıca bayat mama ve bozulmuş gıda ile beslenmeleri de deri ve tüy sağlığını olumsuz olarak etkiler. Bu nedenle patili dostunuza mama seçerken bilindik ve güvenilir markaları tercih etmeye, saklama koşullarına özen göstermeye dikkat etmelisiniz.
Stres Kaynaklı Tüy Dökülmesi
Bu heyecanlı, meraklı ve sevimli canlılar da tıpkı insanlar gibi belli durumlarda strese girebilir ve mutsuz olabilir. Özellikle gündelik rutinlerinin bozulması, kedi stresinin temel nedenlerinden biridir. Eve yabancı bir misafirin gelmesi, yeni bir evcil hayvan sahiplenmeniz, ailenize bir bebeğin katılması, ev tadilatları, gök gürültüsü ve şiddetli rüzgar gibi durumlar kedinizi strese sokabilir.
Böyle bir durumla karşılaştığınızda ilk olarak kedinizin stresini azaltmaya yardımcı olmalısınız. Tüylü dostunuzu rahatsız eden koşulları düzenleyerek bunlara en az derecede maruz kalmasını sağlayabilirsiniz.
Kedinize sevginizi daha fazla göstererek, onunla daha sık oyun oynayarak ve sesinizi normalden farklı olacak şekilde yükseltmemeye özen göstererek stresinin azalmasına yardım edebilirsiniz. Endişeli hali devam ettiği takdirde veteriner hekiminizi ziyaret etmeyi ise ihmal etmemelisiniz.
Hastalık Nedenli Tüy Dökülmesi
Kedinizin tüy dökmesi, yaşadığı bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Kedilerde görülen tüy dökülmelerine sebep olan bazı hastalıklar şunlardır:
Parazit: Tüy dökülmeleri genellikle parazite bağlı gelişir. Hem iç parazit hem de dış parazitler yoğun şekilde tüy dökülmelerine sebep olur. Bu nedenle kedinizin parazit tedavilerini asla ihmal etmeyin.
Mantar: Bir diğer sık görülen hastalık ise mantardır. Genellikle bölgesel olarak görülen mantara bağlı dökülmeler kedilerin kulak arkalarında ve sırt bölgelerinde daha fazla oluşur. İlerlemiş mantar vakalarında tüy dökülmesine deride pullanma ve kaşıntı da eşlik eder.
Alerji: Kediler herhangi bir maddeye karşı alerjileri olduğunda kendilerini sık sık kaşır ve rahatsızlıklarını gidermek için alerjik bölgeyi sürekli yalar. Bu davranışlar sonucunda da bölgedeki tüyler dökülmeye başlar.
Hormonal Tüy Dökülmesi
Hormonal değişiklikler, tıpkı insanlarda olduğu gibi kedilerde de tüylerin dökülmesine yol açar. Bu nedenle kedinizin kızgınlık, çiftleşme ve hamilelik dönemlerinde fazlaca tüy dökmesi normaldir. Bu dönemlerdeki tüy dökülmesini önlemek için kedinizi kısırlaştırmayı düşünebilirsiniz.
Kedilerde Tüy Dökülmesi Nasıl Engellenir?
Alacağınız bazı önlemler ile kedinizin tüy dökme problemini azaltabilirsiniz. Bunlar:
Kedinizi kaliteli, güvenilir ve taze mamalarla beslemeye özen gösterin. Yaşına, cinsine ve diğer ihtiyaçlarına uygun olan mamayı bulmak için veteriner hekiminizden yardım alabilirsiniz.
Kürk ve deri sağlığına ekstra dikkat edin. Bunun için kedinizin tüy yapısına uygun bir kedi tarağı edinerek düzenli olarak tarayın. Böylece ölü tüyleri dökülmeden önce tarak yardımıyla kolayca toplayabilirsiniz.
Aşılarını ve diğer tıbbi tedavilerini ihmal etmeyin.
Hekiminizin uygun görmesi durumunda önerdiği vitamin ve mineral takviyelerini aksatmadan kullanın.
Kito Skin & Coat Multivitamini düzenli kullanarak patili dostlarınızın tüy sağlığını en iyi şekilde destekleyin! Ürünün detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Tüylü ev arkadaşınızı strese sokacak durumlardan kaçının veya en az şekilde maruz kalmasını sağlayın.
Kedilerin, kendilerini temizleyebilme yeteneklerinden dolayı yıkanmaları önerilmez ancak bazı özel durumlarda yıkanmaları gerekli olabilir. Bu tip durumlarda kedinizi normal şampuanlar yerine onların cilt ve tüyleri için özel olarak geliştirilen kedi şampuanları ile yıkamanız gerekir.
Sevimli dostunuzun rutin kontrollerini ihmal etmemek; yaşına, kilosuna ve alerji hassasiyetlerine göre bir mama seçimi yapmak onun sağlıklı ve uzun bir ömür geçirmesine yardımcı olur. Mevsimsel tüy dökülmeleri haricinde siz de veteriner hekiminizin tavsiyelerine uyarak, minik dostunuzun daima huzurlu ve mutlu olmasını sağlayabilirsiniz.
Köpeklerde Diş Bakımı Nasıl Yapılır?
Tıpkı insanlarda olduğu gibi evcil hayvanlarda da diş sağlığı oldukça önemlidir. Diş bakımı hayat kalitesini artırırken aynı zamanda evcil dostunuzun mamasını kolaylıkla yiyebilmesi için sağlıklı dişlere kavuşmasını da sağlar. Farklı çene yapılarına sahip köpeklerin ağız bakımını yapmak karmaşık ve meşakkatli görünebilir. Fakat günümüzde evcil hayvanlar için özel üretilen ağız bakım ürünleri sayesinde kolayca bir bakım rutini oluşturulabilir. Böylece sevimli dostlar için üretilmiş diş macunlarını ve fırçalarını kullanarak köpeğinizin dişlerini fırçalayabilirsiniz. Sadece fırçalamanız diş hastalıklarının giderilmesi için yeterli değildir. Aynı zamanda tüylü dostunuzu belirli aralıklarla bir veteriner hekime götürmeli ve diş sağlığını kontrol ettirmeyi de ihmal etmemelisiniz.
Yavru Köpekler için Diş Bakımı
Yavru köpekler yetişkinlere göre daha hassas bir vücuda sahiptir. Fakat konu ağız bakımı olduğunda yavru köpekler zahmetsiz bir şekilde bir rutine ayak uydurabilir. Minik dostunuzu daha ilk aylardan itibaren ağız bakımına ve diş fırçalamaya alıştırmanız durumunda dişlerinin daima sağlıklı kalmasına yardımcı olabilirsiniz.
İlk etapta küçük dostunuz dişlerinin fırçalanmasına yabancı olduğundan beklenmedik tepkiler verebilir. Fakat onun hoşlanacağı ödüller koyarak ve süreci yavaştan alarak kısa sürede kendisini ağız bakımına alıştırabilirsiniz. Aynı zamanda minik tüylü dostunuzu belirli aralıklarla veteriner hekime götürmeniz de gerekir. Bu sayede dişlerinde herhangi bir problem olup olmadığını öğrenebilir, rutin kontrollerini yaptırabilirsiniz.
Yetişkin Köpekler için Diş Bakımı
Pek çok evcil hayvan sahibi yetişkin köpeklerin diş bakımının nasıl yapılacağını merak eder. Yetişkin patili dostlarımız ağız bakımı ve diş fırçalama gibi işlemlere ilk etapta olumsuz tepki verebilir. Bu nedenle öncelikle acele etmemeli, istikrarlı fakat küçük adımlarla evcil dostunuzu ağız bakım rutinine alıştırmalısınız.
Köpeğiniz için uygun ürünler seçerek işe başlayabilirsiniz. Patili dostunuz için üretilen diş macunlarından çoğu et suyu gibi cezbedici aromalara sahiptir. Bu sayede dostunuz için diş fırçalamak eğlenceli ve lezzetli bir aktivite haline gelebilir.
Bununla birlikte diş fırçası olarak köpekler için üretilen çift başlı diş fırçası çeşitlerini kullanabilirsiniz. Tüylü dostlar için üretilen özel diş fırçası ürünleri onların çenesine uygun yapıları sayesinde derinlemesine temizlik sağlarken köpeğinizi rahatsız etmez. Diş fırçalama işlemini tamamladıktan sonra sevimli dostunuza ödül maması vererek bu sürece alışmasını kolaylaştırabilirsiniz.
Yetişkin köpekler için diş bakımı konusunda mama seçimlerine de dikkat etmelisiniz. Kaliteli ve tüketime uygun mamalar seçmeniz patili dostunuzun diş bakımına doğrudan etki eder. Yaş mamalar köpekler için cezbedici olsa da nemli yapıları bakteri oluşumuna uygun bir ortam oluşturur. Aynı zamanda yoğun kıvamı onların dişlerine yapışabilir ve taneler aralara sıkışabilir. Kuru mamalar sert yapılarıyla köpek dişlerine uygundur ve nispeten birden çok diş hastalığının oluşumunu engellemeye yardımcıdır.
Köpek Diş Bakımı için Diş Macunu Seçimi
Tüylü dostların diş bakımı konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta uygun diş macunu seçimidir. Köpekler insanlardan farklı bir biyolojiye sahiptir ve insanlar için üretilmiş ürünleri kullanamazlar. Örneğin, insanlar için uygun olan diş macununda bulunan florür köpekler için zehirli olabilir. Aynı zamanda yine insanlar için üretilen diş macunları köpürür ve bu da köpekler için uygun değildir. Yavru köpeklerin tükürme kabiliyeti olmadığından diş macunu köpüğünü yutabilirler.
Köpek diş macunu ürünlerinin doğal bileşenlere sahip olduğundan emin olmalısınız. Kimyasal bazlı ürünler patili dostunuzun ağız yapısına uygun değildir ve ciddi hastalıklara yol açabilir. Diş macununun aynı zamanda köpeğinizin dişlerine yapışmaması gerekir.
Günümüzde köpeklerin de sağlıklı bir diş ve ağıza sahip olabilmesi için diş macunları üretilir. Bu diş macunlarını evcil hayvan ürünleri satan satış noktalarından ya da veteriner hekiminizden temin edebilirsiniz.
Veteriner Hekime Ne Sıklıkla Gidilmeli?
Köpek diş bakımında veteriner hekime kısa süreli aralıklarla gitmek, erken teşhis sayesinde birçok rahatsızlığın ilerlemeden çözülebilmesini sağlar. Bununla beraber köpek sahipleri veterinere ne sıklıkla gitmeleri gerektiğini merak edebilir. Bu zaman aralığı köpeğin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Bu sebeple tüylü dostunuzun yaşına ve cinsine göre bir veteriner hekim rutini oluşturabilirsiniz.
Bazı köpek cinslerinin ağız ve diş yapısı hastalıklara daha fazla müsaittir. Çoğu zaman 6 ayda bir ya da yılda bir veteriner hekime gitmek uygundur. İlk veteriner hekim randevunuzda bilgi alarak patili dostunuz için hangi aralıkların uygun olduğunu öğrenebilirsiniz. Aynı zamanda köpeğinizdeki belirtileri takip ederek de veteriner hekime gidebilirsiniz.
Köpeklerde oluşan diş rahatsızlıkları çeşitli belirtilerle kendisini gösterebilir. Bu belirtileri küçük dostunuzda tespit ettiğiniz anda vakit kaybetmeden bir veteriner hekimi ziyaret etmelisiniz.
Tüylü dostlardaki diş rahatsızlıkları belirtileri genellikle şu şekildedir:
Ağız kokusu
Beslenme alışkanlıklarındaki değişimler
Dişlerin dökülmesi ya da sallanması
Diş etlerinin morarması, renk değiştirmesi, şişmesi ya da kanaması
Köpeğin depresyona girerek durgun ve hâlsiz olması
Köpeğin normalden fazla salya akıtması
Patiyle diş kaşıma
Köpeklerde ortaya çıkan diş rahatsızlıkları zamanla farklı sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Örneğin, çene yapısı diş rahatsızlıklarından direkt olarak etkilenir ve sıklıkla beslenme düzeni bozulabilir. Ayrıca çene kemikleri zayıflar ve köpek artık eskisi gibi beslenemeyebilir. Diş tartarı gibi rahatsızlıklar da diş bakımı düzgün yapılmadığında ortaya çıkabilir ve hızla ilerleyebilir. Ciddi rahatsızlıkları önlemek için tüylü dostunuzu belirli aralıklarla veteriner hekime götürmeli ve ağız bakımını ihmal etmemelisiniz.
Köpeklerin Diğer Evcil Hayvanlarla Tanıştırılması
Eve yeni bir üye getirmek, çoğu evcil hayvan sahibi için çok heyecan verici olabilir. Çünkü bir köpek ve sahibi arasında oluşabilecek özel bağla karşılaştırılabilecek çok az şey vardır. Ancak diğer evcil dostunuz sizinle aynı heyecanı paylaşmayabilir. Sorun şu ki, bu ilk olay hem yeni patili dostunuz hem de evinize yerleşmiş diğer evcil hayvanlar için stresli bir zaman olabilir. Bu nedenle, evinizin yeni üyesini diğer üyelere nasıl tanıtacağınızı bilmeniz gerekir. İlk tanışmalara dikkat etmezseniz, güzel bir an stresli bir kabusa dönüşerek sevimli dostlarınız arasında çatışma yaratabilir ve tanışma süreci oldukça uzun bir zamana yayılabilir.
Evinizde yaşayan tüylü dostunuzun evcil kedi, tavşan, kuş, sürüngen ile tanışması için de aynı şeyler geçerlidir. Hem yeni gelen hem de evinizde yaşayan patili ya da patisiz dostları birbiriyle tanıştırmak her zaman kolay olmayabilir. Bu nedenle bazı noktalara dikkat ederek bu süreci hem kendiniz hem de evcil dostlarınız açısından daha kolay bir hale getirebilirsiniz. İşte köpekleri diğer evcil hayvanlarla tanıştırmak ve aralarında samimi bir ortam yaratmak için ipuçları!
Evinizi Güvenli Hale getirin
Eviniz köpeğiniz için güvenli bir alan olabilir, ancak sevimli dostunuz aynı cins de olsa güvenli olduğu anlamına gelmeyebilir. Her üye için kendilerini güvensiz hissettiklerinde kullanabilecekleri bir “güvenli oda” sağlamalısınız. Her odada bir kum kabı ve mama kapları dahil, köpeğinizin ve diğer evcil hayvanların ihtiyaç duyduğu her şeyi bulundurmanız ideal ortamın hazırlanması için iyi bir başlangıçtır. Ayrıca minik dostunuzun odasında tehlikeli bir şey olmadığından emin olmalısınız. Örneğin, zehirli ev bitkileri.
Ayrı Alanlar Hazırlayın
Öncelikle tüm tüylü dostlarınızla tamamen ayrı yerlerde iletişim kurmaya başlamalısınız. İkisini de odalarına koyun ve bir süre orada bakmaya devam edin. Ana yaşam alanını farklı zamanlarda keşfetmelerine izin verebilirsiniz ancak bu aşamada birbirlerini görmelerine izin vermemelisiniz. İlk başta amacınız yeni üyeyi rahat ettirmek ve her birini yenisinin kokusuyla tanıştırmak olmalıdır. En az 3-4 gün ayrı tutmaya devam etmeniz gerekebilir.
Sabırlı Olun
Her evcil hayvanın türü ne olursa olsun kendi kişiliği vardır ve farklı türlere karşı tutunduğu tavır oldukça değişkendir. Patili ya da tüylü olması fark etmeksizin her tür arası uyum ve kabullenme de tamamen buna bağlıdır. Köpeğiniz iç güdüsel olarak yeni dostunuza saldırgan davranabilir ancak bu zamanla değişebilecek bir şeydir. Bu nedenle sabırlı olmanız ve bu sürecin günler hatta haftalar boyunca sürebileceğini unutmamanız gerekir.
Birlikte Beslenmelerine İzin Verin
Her birinin en mutlu olduğu anlardan biri yemek yediği zamandır. Bu nedenle bu olumlu zamanı kendi yararınıza kullanabilir, köpeğinizi yeni ortama alıştırma ve diğer dostlarınızla tanıştırma için değerlendirebilirsiniz. Yeni evcil hayvanınız yerleştikten sonra her ikisini de kapalı alanlarda ve birbirlerini görebilecekleri bir şekilde besleyebilirsiniz. Birbirlerini duyabilecek ve koklayabilecekler, ancak herhangi bir fiziksel temasları olmayacak. Bu düzen, köpeğinizin kendisini tehdit altında hissetmesini engelleyecek ve yeni tüylü dostunuza alışması için bir şans sağlayacaktır.
Gerginlik Belirtilerine Dikkat Edin
Herhangi bir türü bir araya getirirken gerginlik veya sıkıntı belirtilerine dikkat etmeniz gerekir. Köpekler hırlamaya veya dudaklarını kıvırmaya başlarsa bunlar mutlu olmadıklarını gösteren açık işaretler olabilir. Aynı ruh halini gösterebilecek başka işaretler de vardır, bu durumda sevimli dostlarınızın hızlı bir şekilde ayrılması gerektiğini unutmayın. Köpeğinizin eğitimine dikkat etmeniz de ayrı bir konudur. Komutları anlaması ve söylediklerinize olumlu karşılık vermesi evin yeni üyesine göstereceği tutumu etkileyebilir.
Tanışma Seansları Düzenleyin
Bir sonraki adım, çok kontrollü temas biçimlerine izin vermektir. Köpeğinizin, kedinizin veya diğer minik dostlarınızın tamamen açık olmayan küçük bölmelerden birbirine istedikleri zaman yaklaşabilmesine izin vermelisiniz. Her ikisinin de hem kendi alanlarında kalacağı hem de birbirlerine temas edebileceği bu zamanı yemek saatinden hemen önce değerlendirmeniz genellikle en iyisidir. Çünkü olumsuz bir durumda yemek zamanı bu deneyimi olumlu bir şekilde noktalamanızı sağlar. Bu seansları rutin haline getirmeli ve her ikisine de ayırdığınız zamanın dengesini korumalısınız.
Köpeğinizi Ödüllendirin
Tüm evcil hayvanlar ikramlardan hoşlanır, bu nedenle köpeğiniz yeni patili dostunuza karşı olumlu bir tepki verdiğinde istediğiniz davranışı ödüllendirmek için bazı ikramlar veya oyuncaklar kullanmak olumlu yönde etkileyebilir.
Köpeğinizi kontrol altında tutmak için tasma takarak evin yeni sevimli üyesini serbest bırakabilirsiniz. Bunu her ikisinin sahip olduğu alanda değil ortak bir alanda yapmanız birinin diğerine üstünlük göstermesini önler ve aynı şartları sağladığı için daha kolay bir hale gelebilir. Bu bir kediyse serbest dolaşmasına izin verin ve köpeğiniz kediye dikkat etmeyi bıraktığında ya da olumlu tavır sergilediğinde ödüllendirin. Çünkü hangi tür olursa olsun ödüllendirme her zaman olumlu duygular yaratmak için mükemmeldir.
Dikkat Etmeye Devam Edin
Tüm bu adımlardan geçmiş olsanız bile köpeğinizin ve evcil hayvanlarınızın birlikte gözetimsiz kalmasına uzun bir süre izin vermemelisiniz. Özellikle yavru köpek ve kedileri biriyle tanışmak bir diğerinden daha büyük olduğunda beklediğinizden daha zorlayıcı olabilir. İçgüdüler sebebiyle tahmin edemeyeceğiniz bazı olumsuz davranışlar ortaya çıkabilir. Yıllardır kedilerle arkadaş olan köpekler, aniden bir kediyi kovalayabilir ve ona ciddi şekilde zarar verebilir.
Kedi ve Köpek Birbirine Nasıl Alıştırılır?
Tüm bu adımlar kedi ve köpekleri birbiriyle tanıştırmak için de idealdir ancak kedi ve köpeklerin türü, davranışları ve hareketleri yeni sahipleneceğiniz tüylü dostunuz açısından fikir verebilir. Sakin bir köpeğiniz varsa çok hareketli ve yaramaz bir kedi, köpeğinizin iç güdülerini harekete geçirerek olumsuz davranışlar sergilemesine neden olabilir. Bu nedenle uyumlu cinsleri bir araya getirmeye özen göstermeniz gerekir. Köpeğinizin diğer evcil hayvanlarla arkadaş olduktan sonra ise size de artık bu sevimli yaramazların birlikte bol bol fotoğrafını çekmek kalır!
Yavru ya da Yetişkin Kedi Bakımı Nasıl Olmalıdır?
Evinizi yavru ya da yetişkin bir kediyle paylaşmaya karar verdiyseniz, onun bakımını gerçekleştirdiğiniz ve evinizde asgari güvenlik tedbirlerini aldığınız takdirde endişe etmenizi gerektirecek bir şey olmadığını bilmelisiniz. Az sonra okuyacağınız bilgi ve yönlendirmeler ışığında kedinizin, evinizin neşe kaynağı olmasını sağlayabilir, onunla aranızda güçlü bir bağ kurabilirsiniz. Unutmayın, siz tüylü dostunuzu mutlu ettikçe o sizi daha çok mutlu etmeye çalışacaktır.
Yavru Kedi Bakımı Nasıl Olmalı?
Ortalama iki aylıkken annesinin artık kendisiyle ilgilenmemeye başladığı bir yavru kediyi sahiplendiyseniz, kendinizi, dünyanın en şanslı insanlarından biri olarak görebilirsiniz. Zira annesinden ve kardeşlerinden ayrılmak durumunda kalmış, ilgi ve sevgiye muhtaç minik bir kedi, hayatınızı olumlu yönde değiştirebilecek pek az şeyden biridir. Peki, minik dostunuzun bakımı nasıl yapılmalı?
Konuya “Yavru kediler ne yer?” sorusuyla başlamak en doğrusu olur çünkü evinizdeki yavru kedi, yüksek hızla çalışan bir metabolizmaya sahip olduğundan ve henüz gelişme aşamasında bulunduğundan, sıklıkla acıkabilir ve üç-dört saatte bir beslenmek ister. Artık bebeklik aşamasını atlattığı için dişleri çıkmış olsa da kuru kedi maması tüketmekte zorlanabilen sevimli dostunuzun beslenmesi amacıyla yaş kedi maması edinmeniz yerinde olur. Aldığınız ürünün üzerindeki kullanım talimatında belirtilen veya veteriner hekiminizin önereceği miktarlarda vereceğiniz yaş mama, kedinizin karnını -bir süreliğine de olsa- doyurur. Ama birkaç saat sonra ufaklığın karnı tekrar guruldamaya başlayacaktır. Yaş kedi mamalarının içerikleri, yavru kedilerin, kuru mamaya veya ilerleyen dönemde BARF beslenme düzenine geçişlerine kadar onların besin ihtiyaçlarına yanıt verir. Büyük oranda nem içerdiğinden su gereksiniminin de bir bölümünü yaş kedi mamasından karşılayabilen tüylü dostunuz için mama kabının yakınlarına temiz su koymanız gerekmektedir.
Gıda tüketiminin ardından yavru kedinizin tuvalet ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Kedi kumu ve kedi tuvaletlerinden aldıysanız, yavru kedinizi buraya yönlendirebilirsiniz. Kediler, içgüdüsel olarak toprak ve kum gibi alanları kazarak tuvaletlerini böylesi yerlere yapar ve ardından, tuvaletlerinin üstünü örterler. Evinizdeki minik tüy yumağının davranışı da bu yönde olacaktır. Kedinizin tuvalet sürecini güvenli şekilde tamamlayabilmesi için yapmanız gereken tek şey, kedi tuvaletinin nerede olduğunu ona göstermenizdir. Patili dostunuzu kucağınıza alıp kuma bırakmanız, bunun için yeterlidir. Kendisi, içgüdüsel GPS’ini takip ederek tuvalet molasında burayı kolayca bulabilir.
Hayat bazen karşınıza zorlu sınavlar çıkarabilir ve bu sınavlardan biri, anne sütüne muhtaç bir kediyle ilgilenmeniz şeklinde olabilir. Şayet sahiplendiğiniz bebek kedi, yaş mama yiyemiyor, tuvalet ihtiyacını kendi başına gideremiyorsa kedi biberonu ve kedi süt tozu edinmeniz gerekir. Önerildiği şekilde hazırlayacağınız ve yine tavsiye edilen miktardaki karışımı, biberona doldurarak bebek kedinizi besleyebilirsiniz. Tuvalet ihtiyacı konusunda ise ıslak bir pamuk parçası ile bebek kedinizin boşaltım organlarına masaj yaparak çiş ve kaka yapmasını sağlayabilirsiniz. Merak etmeyin, bu süreç hızla geçecek ve avcunuza sığan bebek kediniz, biraz daha büyüdüğünde yaş mama tüketmeye ve kedi kumu kullanmaya başlayacaktır.
Sokaktan Sahiplendiğiniz Yetişkin Kedinin Bakımı
İşe gidip gelirken gördüğünüz ya da evinizin çevresinde gezinip sizinle diyalog kurmaya çalışan sıcakkanlı bir kedi varsa ve onu sahiplenmeye karar verdiyseniz, işiniz, yavru kedi bakımına kıyasla daha kolay sayılır. Annesinin ve kardeşlerinin yanından henüz ayrılmış yavru bir kediden farklı olarak sokaktan sahipleneceğiniz kedi, dış ortam koşullarından olumsuz etkilenmiş olabilir ve üzerinde, pire gibi canlılar bulunabilir. Endişe etmeyin ve bu yüzden, sahiplendiğiniz kediden lütfen soğumayın. Emin olun, sevimlilik abidesi de pirelere ev sahipliği yapmaktan hiç hoşnut değil ve sizin yardımınıza ihtiyacı var.
Bu aşamada yapmanız gereken öncelikli şey, sahiplendiğiniz sokak kedisini taşıyabileceğiniz bir taşıma çantası almanız ve kediyi bu çantaya koyup veterinere götürmeniz. Veteriner hekiminiz, kedinizin tetkiklerini yaptıktan sonra onu pirelerden arındırmak amacıyla gerekli iç-dış parazit uygulamalarını gerçekleştirir. Hatta kedinizin genel durumu iyiyse, ilgili aşılara ek olarak karma ve kuduz kedi aşıları da yapabilir. Bu arada böylesi uç durumlar için “Kediler yıkanır mı?” gibi sorular aklınıza gelebilir. Alanında uzman birçok veteriner hekim, kedilerin yıkanmasını önermez. Bu sevimli canlılar, dillerinin özel yapısı ve salgısı sayesinde kendilerini, çok kirli olsalar dahi temizleyebilirler.
Tüm işlemlerin sonrasında kediniz, aşıların etkisiyle kendisini biraz hâlsiz hissedebilir, merak etmeyin. Sokaktan kurtulduğuna memnun olan tüylü dostunuz, sunduğunuz yaş ve kuru kedi mamalarını tüketecek, suyunu içecek ve tuvalet gereksinimlerini, ona aldığınız kum sayesinde karşılayacaktır. Devamında ise yeni evini tanımaya ve kendisine evini açan şanslı insan dostuyla eğlenceli oyunlar oynamaya başlayacaktır.
Kedi Bakımı ve Kedi Eğitimi Konusunda Bilmeniz Gerekenler
Yavru ya da yetişkin olması fark etmeksizin, sevimli dostunuz için tırmalama tahtası almalısınız. Bu sayede kediniz, tırnaklarını törpülerken aynı zamanda esneme ve gerdirme hareketleri yaparak kas ve iskelet sisteminin sağlıklı kalmasını sağlayacaktır.
Tüylü dostunuz, kendisini yalayarak temizler ve tüylerinin bakımını sağlar. Ancak kedinizin üzerindeki zayıf tüyleri, onun gidermesini beklemeden siz de toplayabilirsiniz. Bu noktada kedi tüy fırçalarından ve kedi eldivenlerinden yardım alabilirsiniz. Kedinizde beklenmedik düzeyde tüy dökülmesi varsa stres ve mama kaynaklı olabilir; böyle bir durumda veteriner hekiminizle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Kedi aşıları son derece önemlidir. Veteriner hekiminize danışarak yıllık kedi takvimi doğrultusunda hem yavru hem de yetişkin kedinizin aşılarını düzenli olarak yaptırmalısınız. Lösemi aşısı konusunda bir zorunluluk bulunmamakla birlikte bu aşıya dair riskleri ve ilgili aşının faydalarını veteriner hekiminizle görüşmeniz yararlı olur.
Afacan yavru kediniz, oyun süreçlerinde ellerinizi veya ayaklarınızı ısırmak isteyebilir. Geceleri ise eğer yatak odanızın kapısını açık bırakırsanız -ki kapatırsanız, yalnız kalmak istemediği için miyavlayarak açmanızı talep eder- yatağınıza çıkacaktır. Tüm bunları sabırla karşılayın ve onun, dünyada yalnızca birkaç haftadır bulunan minik bir kedi olduğunu unutmayın. Oyunlarda ellerinizi ve ayaklarınızı ısırmaması için kedi oltası ve ısırılabilir yumuşak dokulu oyuncakları oyuna dâhil edin. Gece saatlerindeki oyun maceralarının önüne geçmek içinse patili dostunuzu yatmadan önce oynatıp biraz yorun. Bu sayede aynı saatte uyuyup benzer saatlerde uyanabilirsiniz.
Küçük dostunuzun yapmasını istemediğiniz davranışları varsa kedi eğitimi için ödül maması ve clicker gibi olumlu davranış pekiştiricilerinden yardım alın. Kedinizle iletişim kurarken yumuşak bir ses tonu kullanın. Yapmasını istemediğiniz bir şeyi yapmaya çalıştığındaysa daha otoriter bir ses tonu kullanmaya özen gösterin. Kedinize bağırmayın, onu cezalandırmayın ve olumlu davranışlarını, güzel sözler eşliğinde kedinizi okşayıp kucaklayarak veya ödül yiyecekleri ile ödüllendirin.
Kedinizle başladığınız eğlenceli macerada mutluluklar. Bu uzun yolculukta kediniz sizden çok şey öğrenecek ama emin olun, onun da size kattığı pek çok şey olacak.
Köpek Bakımı Nasıl Yapılır?
Yaşamınızı sevimli bir dost ile paylaşmak dünyanın en keyifli işi olsa da, köpeğinizin mutluluğu ve sağlığı için gereken özeni fazlasıyla göstermelisiniz. Bu yazıda köpek eğitimi ve bakımını sizin için daha kolay ve keyifli hale getirmek için derlenen köpek yıkama, tırnak kesimi gibi konulardaki püf noktalarını ve bazı ipuçlarını bulabilirsiniz.
Köpeklerde Tırnak Kesimi
Köpeğinizin bakımlı olmasının önemli kriterlerinden biri de tırnaklarının 4 ila 6 haftada bir kesilmesidir. Piyasada farklı türlerdeki evcil dostlar için üretilip satılan çeşitli tırnak makasları vardır. Tırnak keserken bazı köpeklerin ayaklarının yan tarafında yer alan çivi şeklindeki pençedeki tırnakları da ihmal etmemeniz gerekir. Bu noktada bilinmesi gereken önemli hususlardan biri de patili dostlarımızın tırnakları içerisinde kan damarları ve sinirlerin de bulunmasıdır. Bu sebeple, tırnak kesme sırasında tüylü dostunuzun pençesine oldukça dikkat etmeniz gerekir. Bu tip düzeltmeler için ise doğrudan evcil dostlar için tasarlanan, veteriner hekim tavsiyeli makaslar kullanabilirsiniz.
Köpeğiniz için Bakım Seti Sipariş Edin
Köpeklerde yüz ve kulak bölgesi özellikle hijyenik olmalıdır. Bu alanlardaki tüyleri kısa ve temiz tutmak olası kokuları azaltabilir ve enfeksiyonu önleyebilir.
Bir bakım seti kullanırsanız, bu tip işler sizin için daha kolay hale gelebilir. Evcil dostunuzun tüylerini ne kısalıkta keseceğinizi öğrenmek için bakım seti ile birlikte gelen kullanma kılavuzunu okumalısınız.
Köpeğinizi Yıkamadan Önce Tüylerini İyice Fırçalayın
Çok sevdiğiniz tüylü dostunuzun banyo zamanlarını keyifli hale getirmek için bazı hususlara dikkat etmeniz önemlidir. Öncelikle yıkama aşamasından önce küçük arkadaşınızın tüylerini mutlaka fırçalamalısınız. Eğer tüyleri fırçalamadan yıkarsanız, tüylerin temizlenmesi 2 kat daha zor olabilir. Bu amaçla minik dostunuzun tüylerine uygun olarak üretilen çeşitli fırça ya da taraklardan birini seçebilirsiniz. Çok fazla karışık tüyler için özel üretilen geniş dişli taraklar da tavsiye edilir. Ayrıca veteriner hekiminizin önereceği bir evcil hayvan kremi kullanmak da karışık tüy kümelerinin açılmasını kolaylaştırabilir.
Köpeklerde Pire Tedavisi Önemlidir
Özellikle açık havada dolaşmaya bayılan bir patili dostunuz varsa pirelenme çoğu zaman kaçınılmaz bir sorun olabilir. Bununla birlikte küçük patili arkadaşınızın pire kapması sizin onun için sağladığınız bakımın yetersiz olduğu anlamına gelmez. Yine de köpeklerde pireleri nasıl yok edeceğinizi bilmek yararlı olabilir. Dostunuzun dış parazit aşılarını düzenli olarak yaptırmaya oldukça özen göstermeniz gerekir. Aşılarına rağmen bir pirelenme durumu yaşanırsa veteriner hekiminizin köpeklerde pire ilacı olarak tavsiye ettiği güvenilir markalara yönelebilirsiniz. İnternette sıkça rastlanan doğal yöntemlerle pire uzaklaştırma önerilerine karşı mesafeli olmanız gerekir.
Evcil dostunuza pire tedavisi uyguladıktan sonra, tekrar pirelenmemesi için uygun bir bakım ürünü kullanmanız gerekebilir. Bu amaçla veteriner hekim onaylı özel pire tasmalarını, damlaları, tozları ya da şampuanları kullanabilirsiniz. Pire ilacı seçiminde damlaları kullanmak hem pirelerin öldürülmesi, hem de yumurtaların gelişimini engellemek için iyi bir yoldur.
Köpeğinize Tuvalet Eğitimi Verin
Sizinle birlikte yaşayan evcil dostunuza tuvalet eğitimi vermek hayatınızı kolaylaştırır. Özellikle bir köpek yavrusu çişinin geldiğini hissettiğinde kaşınarak ve/veya sızlanarak size bunu bildirir. Bu işareti alır almaz tüylü dostunuzu yaşam alanı dışına çıkarın ve uygun bir yere götürün. Böylece hem kendi yaşam alanına hem de sizin yaşam alanınıza çiş yapmanın uygun bir hareket olmadığını kavrayacaktır. Tuvalet eğitimi verirken köpekler için özel üretilen pedlerin ya da kağıtların kullanılması çok fazla önerilmez. Çünkü köpekler dışkılarını içerde tutarak belirli noktalara bırakmayı öğrenebilen hayvanlardır. Ancak günde birkaç kez onu dışarı çıkaramadığınız durumlarda veya çok soğuk kış aylarında, bu özel pedleri evde uygun bulduğunuz bir köşeye yerleştirerek, patili dostunuzun ihtiyacını gidermesine izin verebilirsiniz.
Köpeğinizin Diş Bakımına Özen Gösterin
Tüylü dostunuzun da tıpkı sizin gibi periyodik diş bakımına ihtiyacı vardır. Bu bağlamda onun için diş bakımı uygularken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:
Köpeğinizin dişlerini fırçalarken, seçtiğiniz diş macununun köpekler için üretilmiş olmasına dikkat edin.
Kemirmesi için uygun bir diş temizleyicisi alarak ona verebilirsiniz.
Dişlerini temizlemek için diş spreyi de kullanabilirsiniz.
Evcil dostunuzu düzenli olarak veteriner hekim kontrolüne götürebilir ve dişlerini kontrol ettirebilirsiniz.
Köpeğinizin Egzersiz Yapması Gerekir
Özellikle yavru köpeklerin enerjisi fazla olmasına rağmen güçleri daha azdır. Bu nedenle onlara sık aralıklarla kısa süreli egzersizler yaptırmak uygun bir çözümdür. Tüylü dostunuza günlük ne kadar egzersiz yaptırmanız gerektiğini veteriner hekiminizle görüşebilir, türlere göre hareket ihtiyacı konusunda da sağlıklı bilgiler alabilirsiniz.
Köpeklerde Dış Parazit Etkenleri
Köpeğinizin tüylerini olabildiğince sık fırçalamak ve sık sık cildini kontrol etmek herhangi bir enfeksiyon olmadan önce parazitleri fark edip tedavi edebilmeniz için size yardımcı olur. Dış parazit olduğunda evcil dostunuzda rastlayabileceğiniz başlıca belirtiler şunlardır:
Aşırı kaşınma
Cildin pul pul kuruması
Anormal tüy dökülmesi
Kulaklarda siyah kalıntı/ döküntülerin oluşması
Bu tarz durumlarla karşılaşmamak için dostunuzu düzenli olarak veteriner hekim kontrolüne götürmeniz ve dış parazit uygulamasını düzenli yaptırmaya gerekli özeni göstermeniz gerekir.
Köpeklerde Kısırlaştırma
Evcil hayvanınızı kısırlaştırma kararı aldıysanız, bu konuda çeşitli seçenekleriniz olduğunu da bilmelisiniz. Sıklıkla kullanılan bir yöntem olan cerrahi sterilizasyon uygulamasında tüylü dostunuzu kısırlaştırmak için cinsiyete göre 2 ayrı metot kullanılabilir:
Ovariohisterektomi (yumurtalıkların, fallop tüplerinin ve rahminin çıkarılması işlemi)
Orşiektomi (testislerinin alınarak üremesinin engellenmesi işlemi)
Evcil dostunuzu kısırlaştırmak için veteriner hekiminizden talep edebileceğiniz diğer uygulamalar şunlardır:
Histerektomi, dişi dostunuzun rahminin ve fallop tüplerinin bir kısmının alınması işlemidir. Böylece evcil dostunuzun hormon üretim dengesi bozulmaz.
Vazektomi, erkek köpeklerde testislerden sadece spermi ileten kısmın çıkarılması işlemidir.
Onariektomi ise dişi köpeğinizde yumurtalıkların alınıp, geriye sadece rahmin bırakılması işlemidir.
Hayatınızda önemli bir yere sahip olan küçük dostunuzun sizinle daha uzun süre birlikte olmasını istiyorsanız, ona özenli bir bakım sunmanız gerekir. Destek almanız gereken her noktada veteriner hekiminiz ile işbirliği yapabilir, patili dostunuzun yaşam kalitesini artırabilirsiniz.