Veteriner Hekim Yusuf Sefa Dedeoğlu: Böbrek Hastalıklarının Sonografik Yorumlanması

Veteriner Hekim Yusuf Sefa Dedeoğlu: Böbrek Hastalıklarının Sonografik Yorumlanması

Sağlıklı Mama Ekosistemi Kito sponsorluğunda gerçekleşen VetSummit 2025: Veteriner Klinik Bilimlerde Yeni Ufuklar kapsamında gerçekleştirilen “Veteriner Hekim Yusuf Sefa Dedeoğlu/Böbrek Hastalıklarının Sonografik Yorumlanması” oturumundan öne çıkanları bu blog yazısında sizler için derledik. Hocamıza sunumu için teşekkür ederiz.

Böbrek Hastalıklarının Sonografik Yorumlanması: Klinik Pratik İçin Yol Haritası

Veteriner hekimlikte böbrek hastalıkları, özellikle kedi ve köpeklerde en sık karşılaştığımız iç hastalıkları problemleri arasında. Ultrasonografi ise bu hastalıkların tanı ve takibinde hem pratik hem de oldukça güçlü bir araç. Ancak ultrasonun gerçek değeri, tek başına bir “tanı koyma aracı” olmaktan çok, klinik tablo ve laboratuvar verileriyle birlikte yorumlandığında ortaya çıkıyor.

Ultrasonografi Böbrek Hastalıklarında Neden Bu Kadar Önemli?

Kedi ve köpeklerde böbrek hastalıklarının görülme sıklığı yaklaşık %10–15 civarında. Ultrasonun duyarlılığı özellikle kronik böbrek hastalığında çok yüksek; morfolojik değişikliklerin %86’sı ultrasonla yakalanabiliyor. Akut böbrek hasarında bu oran %70–75 seviyesinde, doppler ve rezistif indeks de işin içine girdiğinde çok daha net değerlendirme yapılabiliyor.

Ultrasonun avantajları ise oldukça belirgin:

  • Non-invaziv ve ağrısız 
  • Tekrarlanabilir
  • Kolay uygulanabilir
  • Biyopsi öncesi yol gösterici
  • Klinik süreçte hızlı ve güvenilir bilgi sağlayan bir yöntem

Doğru Cihaz – Doğru Prob – Doğru Ayar

Ultrason değerlendirmesinin başarısı yalnızca operatöre bağlı değil; cihaz ve prob seçimi de kritik önemde.

Prob tercihleri:

  • Köpeklerde mikrokonveks/konveks prob (genelde 5–8 MHz)
  • Lineer prob (özellikle böbrek detayını en iyi veren prob; 7–12 MHz)

Teknik ayarlar: 

  • Fokus hattı böbrek korteksi üzerine alınmalı
  • Gain (kontrast) ayarı karaciğer ekojenitesine dengeli şekilde ayarlanmalı 
  • Derinlik böbreğin tamamı kadraja girecek şekilde ayarlanmalı

Böbreğin Normal Sonografik Anatomisi

Patolojik bir görüntüyü anlayabilmenin ilk adımı, normal anatomiyi iyi bilmektir.

Normal böbrek ultrasonunda:

  • Korteks orta ekojeniteye sahiptir (karaciğerden daha hiperekoik, dalaktan daha hipoekoik)
  • Medulla daha hipoekoik görünür (korteksten daha koyu) 
  • Korteks/medulla oranı yaklaşık 1.5
  • Pelvis çoğunlukla anekoik
  • Sağ ve sol böbrek boyutları simetrik olmalı (fark 0.3 cm’den fazla olmamalı)

Ekojenite sıralamasını akılda tutmak çok önemli:

Karaciğer < Böbrek korteksi < Dalak Artefaktları

Patoloji Sanmayın

Üriner sistem ultrasonunda görebileceğimiz birçok artefakt bize tanıda yardımcı olur. Ancak bazıları fizyolojik olabilir.

Öne çıkan artefaktlar:

  • Akustik gölge: taş/mineralizasyon için çok kıymetli bulgudur
  • Posterior güçlenme: sıvı/kist lehine yorumlanır
  • Twinkle artefact (color twinkling): doppler açıldığında taş üzerinde renkli parazitlenme görülmesi, taş tanısında %90 doğrulukta patognomoniktir

Kronik Böbrek Hastalığı (KBH) Ultrason Bulguları

KBH denince aklımıza gelen en önemli sonografik değişiklikler:

  • Böbrek boyutunda küçülme 
    • kedide genelde <3 cm 
    • küçük köpekte <5.5 cm 
  • Konturlar düzensiz (fibrozis nedeniyle)
  • Korteks hiperekoik (fibrotik doku artışı)
  • Korteks–medulla ayrımı silinmiş
  • Küçük anekoik kistler (<5 mm) görülebilir
  • Rezistif indeks artmış olur
  • Kortikal incelme belirgindir

Akut Böbrek Hasarı (ABH) Ultrason Bulguları

Akut süreçte böbrek morfolojisi kronikten tamamen farklı davranır:

  • Böbrek boyutu artar (~0.35 cm kadar büyüme)
  • Korteks hipoekoik görünür (ödem nedeniyle daha koyu bir görüntü)
  • Korteks–medulla ayrımı korunur
  • Bazen perirenal sıvı eşlik edebilir
  • Dopplerde hiperperfüzyon görülebilir 
  • Rezistif indeks normal veya düşük çıkar

Akut süreç kronikleşirse (fibrozise dönerse) görüntü tersine dönebilir.

Akut–Kronik Ayrım Tablosu (Pratik Özet)

Bulgular

Akut Böbrek Hasarı

Kronik Böbrek Hastalığı

Boyut

Artmış

Azalmış

Korteks ekojenitesi

Hipoekoik

Hiperekoik

Korteks/medulla ayrımı

Korunmuş

Silinmiş

Rezistif indeks

Normal veya düşük

Yüksek

Klinik tablo

Ani azotemi, kusma

PDP, kilo kaybı, kronik semptomlar

İdrar densitesi

Normal/hafif düşük

Kesin düşük

 

Taş ve Obstrüksiyon Olgularında Bulgular

Taş/obstrüksiyon durumlarında dikkat edilecek başlıklar:

  • Renal pelvis genişliği >3 mm → hafif dilatasyon
  • 5–10 mm ve üzeri → hidronefroz olarak değerlendirilir
  • Taşlar hiperekoik + akustik gölge + twinkle artefact verir 
  • Üreter dilatasyonu >2.5 mm ise obstrüksiyon lehinedir
  • Obstrüksiyon uzarsa korteks kalınlığı azalır 

Rezistif İndeks (RI): Neden Önemli?

RI böbreğe gelen ana kan akımına karşı damar direncinin bir ölçümüdür.

Formül temel olarak:

RI = (PSV – EDV) / PSV

Normal değerler:

  • Kedi: 0.55–0.70
  • Köpek: 0.56–0.75

RI’nın yükseldiği durumlar:

  • obstrüksiyon
  • fibrozis
  • hipertansiyon
  • kronik böbrek hastalığı

RI’nın düştüğü durumlar: 

  • inflamasyon
  • vazodilatasyon
  • akut süreçler

Önemli bir not: RI’daki %0.05 artış, GFR’de yaklaşık %15 düşüşle koreledir. 

Klinik Pratikte En Sık Yapılan Hatalar

Böbrek ultrasonunda tanıyı zorlaştıran hatalar şunlar:

  1. Referans organı kullanmamak (ekojeniteyi karaciğer/dalakla kıyaslamadan yorumlamak)
  2. Tek böbreğe bakmak (mutlaka sağ–sol karşılaştırılmalı)
  3. Mesane doluluğunu göz ardı etmek (pelvis ölçümünü yanıltabilir) 
  4. Artefaktları taş sanmak ya da tam tersi
  5. Doppleri kullanmamak 

Son Söz: Ultrason Tek Başına Yetmez

Ultrason böbrek hastalıklarında gerçek bir pusula. Ama tek başına “varış noktası” değil.

En doğru yaklaşım:

  • Klinik muayene
  • Laboratuvar verileri
  • İdrar analizi / UPC / SDMA
  • Ultrason bulgularının birlikte yorumlanması 

Bu şekilde tanı doğruluğunu %90’ların üzerine çıkarabiliyoruz. 

Sağlıklı Mama Ekosistemi Kito sponsorluğunda gerçekleşen VetSummit 2025: Veteriner Klinik Bilimlerde Yeni Ufuklar oturumlarından öne çıkanları paylaşmaya devam edeceğiz; klinik pratiğinize katkı sağlayacak yeni içeriklerde görüşmek üzere. 

Kito hakkında daha detaylı bilgi için www.kito.pet sayfasını gezebilir, sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için info@kito.pet’e mail atablirsiniz.