News
Köpekler İçin Kilolarına Göre Beslenme Rehberi
Köpek sahipleri için en önemli konulardan biri, patili dostlarımızın doğru beslenmesidir. Köpeğinizin kilosuna göre ideal beslenme planını oluşturmak, onun sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için kritik bir adımdır. İşte farklı kilo kategorilerine göre köpeklerin nasıl beslenmeleri gerektiği üzerine temel bilgiler:
Küçük Irk Köpekler (1-10 kg)
Beslenme İhtiyaçları: Küçük ırk köpekler hızlı metabolizmaya sahiptir, bu yüzden enerji yoğunluğu yüksek mamalar tercih edilmelidir.
Porsiyon Kontrolü: Küçük ırk köpekler, obeziteye meyilli olabilir. Günlük porsiyonları aşmamaya özen gösterin.
Beslenme Sıklığı: Günde 2-3 öğün idealdir.
Kito Doğal Besi Kuzu Etli Mini Irk Köpek Maması ve Kito Fresh Taze Köpek Mamaları ile birlikte köpeğinizin beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz.
Orta Irk Köpekler (10-25 kg)
Beslenme İhtiyaçları: Orta ırk köpekler dengeli ve lif içeriği yüksek bir diyetle sağlıklı kalabilir.
Egzersiz İhtiyacı: Bu köpekler, kilolarını kontrol altında tutmak için düzenli egzersiz yapmalıdır.
Porsiyon Kontrolü: Günlük porsiyonlarını ve atıştırmalıklarını takip edin.
Kito Doğal Besi Köpek Maması, Kito Fresh Taze Köpek Mamaları ve Çiğneme Ürünleriyle beraber patili dostunuzun beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz.
Büyük Irk Köpekler (25+ kg)
Beslenme İhtiyaçları: Büyük ırk köpekler, iskelet ve eklemlerinin sağlığını korumak için özellikle DHA, EPA gibi omega-3 yağ asitleri içeren mamaları tercih etmelidir.
Porsiyon Kontrolü: Aşırı kilo, eklem ve kemik sorunlarına yol açabilir, bu yüzden porsiyonlarına dikkat edilmelidir.
Beslenme Sıklığı: Günde 2 öğün genellikle yeterlidir.
Kito Doğal Besi Köpek Maması, Kito Fresh Taze Köpek Mamaları beslenme, Kito Vitamin ile de Omega 3&6 ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz.
Genel İpuçları:
Su: Tüm köpekler için taze ve temiz su her zaman erişilebilir olmalıdır.
Veteriner Kontrolleri: Köpeğinizin ideal kilosunu koruması için düzenli veteriner kontrolleri önemlidir.
Özel Diyetler: Özel sağlık koşulları veya alerjiler için veterinerinizin önerdiği özel diyetlere uyum sağlayın.
Doğru beslenme, köpeğinizin sağlığı için kritik öneme sahiptir. Köpeğinizin kilosuna göre ne kadar mama tüketmesi gerektiğini öğrenmek için Kito Fresh Mama ürün sayfalarında yer alan "Köpeğinizin Ne Kadar Mamaya İhtiyacı Var?" bölümünü ziyaret edebilirsiniz.
Köpeğiniz İçin Güvenli ve Etkili Egzersiz Yöntemleri
Egzersiz, köpeğinizin sağlıklı ve mutlu kalmasının önemli bir parçasıdır. Ancak tüm egzersiz türlerinin köpeğiniz için uygun olmadığını unutmayın. Bu yazımızda, sizlere köpeğiniz için güvenli ve etkili egzersiz yöntemlerini paylaşacağız.
Neden Egzersiz Şart?
Egzersiz, köpeğinizin vücut ağırlığını kontrol altında tutmada, kas dengesini ve kondisyonunu iyileştirmede yardımcı olur. Dahası, düzenli fiziksel aktivite, enerjik köpeklerin enerjisini boşaltmasına yardımcı olarak davranış problemlerini önleyebilir.
Köpeğinizin Yaşına ve Türüne Göre Egzersizler
Farklı yaş ve ırklardaki köpeklerin farklı egzersiz ihtiyaçları vardır. Yavru köpekler enerjik olabilirler, ancak kemikleri ve eklemleri tamamen gelişene kadar ağır egzersizlerden kaçınmalıdırlar. Yaşlı köpekler genellikle daha az aktif olur ve daha hafif egzersizler gerektirebilirler. Köpeğinizin ırkı da onun egzersiz ihtiyaçlarını etkiler. Örneğin, retriever ve collie türleri gibi enerjik köpek ırkları genellikle daha fazla egzersiz gerektirir.
Aşağıda, farklı yaş ve türdeki köpekler için uygun olan bazı egzersizler bulunmaktadır:
Yürüyüş: Tüm köpekler için uygun olan bu etkinlik, bir bonus olarak köpeğinizin çevresini keşfetmesine olanak sağlar.
Koşu: Enerjik ve büyük ırklar için idealdir. Ancak, köpeğinizin sağlıklı olduğundan ve koşuya uygun olduğundan emin olun.
Fetch oyunu: Bu, köpeğinizi aktif tutacak ve enerjisini boşaltmasına yardımcı olacaktır.
Agility eğitimi: Bu eğitim türü, köpeğinizin zekasını ve koordinasyonunu geliştirir.
H2: Güvenli ve Etkili Egzersiz Yöntemlerinin Listesi
Düzenli Yürüyüşler: Her köpek, günlük düzenli yürüyüşlerden faydalanır. Yürüyüşler, köpeğinize sosyalleşme, keşfetme ve egzersiz fırsatı sağlar.
Oyunlar: Oyunlar, egzersizin eğlenceli bir formudur. Fetch, saklambaç ve frisbee, köpeğinizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak meşgul edebilecek mükemmel oyunlardır.
Yüzme: Yüzme, özellikle eklemleri hassas olan köpekler için harika bir egzersizdir. Her zaman gözetim altında olmasını sağlayın ve soğuk hava koşullarında yüzmemesine dikkat edin.
Agility Eğitimi: Köpeğinizin zihinsel ve fiziksel yeteneklerini geliştiren bu egzersiz formu, enerji boşaltma yöntemi olarak da mükemmeldir.
Dog Yoga: "Doga" olarak adlandırılan bu aktivite, köpeğinizi sakinleştirir ve kaslarını güçlendirir.
Sonuç olarak, köpeğinize düzenli olarak egzersiz yapma alışkanlığı kazandırmak, onun genel sağlığı ve mutluluğu için hayati öneme sahiptir. Farklı egzersiz seçenekleri arasından hangisinin en uygun olduğunu belirlerken, köpeğinizin yaşı, sağlık durumu ve ırkını göz önünde bulundurmayı unutmayın. Unutmayın, egzersiz sadece köpeğinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda sizin ve köpeğinizin arasındaki bağı da güçlendirir. Her egzersiz oturumunu güvenli ve keyifli bir deneyim haline getirerek, köpeğinizin daha uzun, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam sürmesine yardımcı olabilirsiniz.
Köpeklerde Evde Kalma Sendromu
Evde kalma sendromu, köpeklerin yalnız kaldıklarında yaşadıkları stres ve kaygı durumudur. Özellikle çalışan sahipleri olan köpekler için bu durum sıkça görülebilir. Evde kalma sendromu, köpeğin davranışlarında değişikliklere ve bazen de istenmeyen davranışlara neden olabilir. Bu blog yazımızda, köpeklerde evde kalma sendromunun nedenlerini ve nasıl önlemler alabileceğinizi ele alacağız.
Evde Kalma Sendromunun Nedenleri
Köpeklerde evde kalma sendromu genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır:
Ayrılık Kaygısı
Köpekler sosyal hayvanlardır ve sahipleriyle sürekli bir bağ kurarlar. Sahiplerinin yanında olmadıklarında ayrılık kaygısı yaşayabilirler.
Yalnızlık hissi ve sahiplerinin yokluğu, köpeğin stres seviyelerini artırabilir ve evde kalma sendromuna yol açabilir.
Rutin Değişiklikleri
Köpekler rutinlere alışkındır ve bu rutinler onlara güven ve güvende hissettirir. Sahiplerinin düzenli olarak evde olmadığı veya rutinlerin değiştiği durumlarda köpekler strese girebilirler.
Eksik Uyarı ve Egzersiz
Köpekler fiziksel ve zihinsel uyarıya ihtiyaç duyarlar. Eğer yeterli egzersiz yapmaz veya uygun uyarılmazlarsa, enerjilerini evde istenmeyen davranışlarla gösterebilirler.
Evde Kalma Sendromunu Önlemek İçin Alabileceğiniz Önlemler
Evde kalma sendromunu önlemek veya hafifletmek için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz:
1. Uzun Yürüyüşler ve Egzersiz
Köpeğinize yeterli fiziksel aktivite ve egzersiz yaptırmak, enerjisini atmasını ve stresinin azalmasını sağlar.
Her gün uzun yürüyüşlere çıkın veya köpeğinizle oyunlar oynayarak onu aktif tutun.
2. Zihinsel Uyarı
Köpeğinizi zihinsel olarak uyaracak oyuncaklar ve bulmacalar kullanabilirsiniz. Bu, köpeğinizin meşgul olmasını ve zihinsel olarak meşgul olması gereken zamanı geçirmesini sağlar.
3. Oyuncaklar ve Kırılgan Şeylerin Saklanması
Evde kalma sendromu yaşayan köpekler genellikle sıkılmışlıkla birlikte yıkıcı davranışlar sergilerler. Değerli veya kırılgan eşyalarınızı köpeğinizin ulaşamayacağı bir yere kaldırarak bu tür davranışları önleyebilirsiniz.
Köpeğiniz için çeşitli oyuncaklar sağlayarak onun ilgisini çekebilecek alternatifleri sunabilirsiniz.
4. Ayrılma Eğitimi
Köpeğinizin yalnız kalmaya alıştırmak için ayrılma eğitimi vermek önemlidir. Birkaç dakika ayrı kalmaya başlayarak süreyi artırarak köpeğinizi yavaşça bu duruma alıştırabilirsiniz.
Köpeğinizi ayrılırken ödüllendirerek, ayrılık durumunu olumlu bir deneyim haline getirebilirsiniz.
5. Yardımcı Ürünler ve Profesyonel Yardım
Köpeğinizin rahatlamasına yardımcı olabilecek ürünler mevcuttur. Feromon spreyleri, kayışlı çantalar ve rahatlatıcı müzikler bu sürece katkı sağlayabilir.
Eğer köpeğinizin evde kalma sendromu ciddi boyutlarda ise, bir veteriner hekim veya profesyonel köpek eğitmeninden yardım almayı düşünebilirsiniz.
Evde kalma sendromu köpekler için önemli bir sorundur, ancak uygun önlemler alarak ve köpeğinizi aktif, meşgul ve uyarılmış tutarak bu sorunu kontrol altına alabilirsiniz. Unutmayın ki her köpeğin ihtiyaçları farklı olabilir, bu nedenle köpeğinizin davranışlarını gözlemleyerek ona uygun bir çözüm bulmak için sabırlı olun.
Köpeklerde İshal ve Tedavisi
Köpeklerde ishal, sindirim sistemindeki bir sorunun belirtisi olabilir ve köpeğinizin rahatsızlık duymasına neden olabilir. İshal, sıvı veya gevşek dışkılama şeklinde ortaya çıkar ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu blog yazımızda, köpeklerde ishalin nedenlerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini ele alacağız.
İshalin Nedenleri
Köpeklerde ishalin birçok farklı nedeni olabilir:
Beslenme Değişiklikleri: Köpeğinizin beslenme alışkanlıklarında ani bir değişiklik yapmak veya yeni bir mama veya yiyecek eklemek sindirim sisteminde bozulmaya neden olabilir.
Yanlış Beslenme: Köpeğinize insan yiyecekleri veya sindirim sistemine uygun olmayan yiyecekler vermek ishale yol açabilir.
Parazitler: Bağırsak parazitleri köpeğin sindirim sistemini etkileyebilir ve ishal yapabilir.
Enfeksiyonlar: Bakteriyel, viral veya mantar enfeksiyonları, köpeğin bağırsaklarını etkileyerek ishale neden olabilir.
Stres ve Anksiyete: Köpeklerde stres, anksiyete veya heyecan, sindirim sisteminin normal işleyişini etkileyebilir ve ishale yol açabilir.
Zehirli Maddeler: Köpeklerin yanlışlıkla zehirli bitkileri yemesi veya toksik maddelerle temas etmesi ishalin bir nedeni olabilir.
İshalin Belirtileri
Köpeklerde ishalin bazı belirtileri şunlar olabilir:
Sıvı veya gevşek dışkılama
Sık tuvalete çıkma
İstemsiz dışkı kaçırma
Kanlı veya kötü kokulu dışkı
Karın ağrısı veya rahatsızlık
İştah kaybı
Halsizlik veya enerji kaybı
Eğer köpeğinizde bu tür belirtiler fark ederseniz, bir veteriner hekime başvurmanız önemlidir. Veteriner hekim, köpeğinizin ishalinin nedenini belirleyecek ve uygun bir tedavi planı önererek köpeğinizi rahatlatmaya yardımcı olacaktır.
İshalin Tedavisi
Köpeklerde ishalin tedavisi, altta yatan nedenin belirlenmesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşte köpeklerde ishalin tedavisi için uygulanabilecek bazı yöntemler:
1. Veteriner Hekim Önerisi
Öncelikle, köpeğinizdeki ishalin nedenini belirlemek için bir veteriner hekime danışmanız önemlidir. Veteriner hekim, köpeğinizi muayene edecek, gerekli testleri yapacak ve uygun bir tedavi planı önererek köpeğinizin rahatlamasını sağlayacaktır.
2. Beslenme Değişiklikleri
Veteriner hekiminizin önerisi doğrultusunda, köpeğinizin beslenmesinde geçici bir değişiklik yapmanız gerekebilir. Örneğin, sindirimi kolaylaştırmak için hafif yiyecekler veya diyet mamaları verebilirsiniz. Su tüketimini artırmak da önemlidir, bu nedenle köpeğinizin her zaman taze suya erişimi olduğundan emin olun.
3. İlaç Tedavisi
Veteriner hekiminiz, köpeğinizin durumuna bağlı olarak ilaç tedavisi önerebilir. Bu ilaçlar, bağırsakları rahatlatmak, enfeksiyonları kontrol altına almak veya parazitleri tedavi etmek için kullanılabilir. Ancak, asla kendi kendinize ilaç vermeyin ve veteriner hekiminizin talimatlarına kesinlikle uyun.
4. Dinlenme ve Stres Yönetimi
Köpeğinizin dinlenmesini sağlamak ve stresi azaltmak, iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Sakin bir ortam sağlayın, uygun uyku alanı sunun ve gerektiğinde köpeğinize rahatlatıcı teknikler uygulayın. Eğer stres kökenli bir ishalse, köpeğinizi sakinleştirmek için oyunlar oynayabilir veya rahatlama egzersizleri yapabilirsiniz.
5. Düzenli Kontroller
İshal tedavisi sürecinde veteriner kontrollerine düzenli olarak gitmek önemlidir. Veteriner hekiminiz, köpeğinizin ilerlemesini takip edecek, gerektiğinde tedavi planını güncelleyecek ve size gerekli talimatları verecektir.
Köpeklerde ishal, genellikle hafif bir sorun olarak kabul edilse de, bazı durumlarda ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Bu nedenle, köpeğinizde ishal belirtileri fark ettiğinizde, vakit kaybetmeden bir veteriner hekimden destek almanız önemlidir.
Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgi amaçlıdır ve veteriner hekiminize danışmadan uygulanmamalıdır.
Köpeklerin Yaşadığı İşitme Kaybı ve Rehabilitasyonu
Köpekler, dünyayı keşfetmek, iletişim kurmak ve çevrelerini algılamak için işitme duyularını kullanırlar. Ancak bazı köpekler doğuştan veya yaşlanma süreciyle birlikte işitme kaybı yaşayabilirler. Bu durum köpeğin yaşam kalitesini etkileyebilir ve sahipleri için endişe verici olabilir. Bu makalede, köpeklerin işitme kaybıyla başa çıkma sürecini ve rehabilitasyon yöntemlerini ele alacağız.
İşitme Kaybının Nedenleri
Köpeklerde işitme kaybının birkaç farklı nedeni olabilir:
Genetik Faktörler: Bazı köpek ırklarında işitme kaybı, genetik faktörlerden kaynaklanabilir. Örneğin, Dalmatian gibi bazı ırklarda işitme kaybı sıkça görülür.
Yaşlanma: Yaşlanma süreciyle birlikte köpeklerde işitme kaybı meydana gelebilir. Bu durum genellikle yaşlı köpeklerde daha yaygındır.
Kulak Enfeksiyonları: Tekrarlayan kulak enfeksiyonları, köpeklerde işitme kaybına neden olabilir. Kulak içindeki iltihaplanma işitme organını etkileyebilir.
Kulak Yaralanmaları: Kafa travmaları veya kulaklara gelen yaralanmalar, köpeklerde işitme kaybına yol açabilir.
İşitme Kaybının Belirtileri
Köpeklerde işitme kaybının belirtileri şunlar olabilir:
Sesi duymamak veya geç duymak
Sahibinin çağırmasına tepki vermemek
Sessiz olma veya diğer köpeklerin havlamasına tepki vermemek
Dikkat dağınıklığı ve şaşkınlık hali
Yüksek seslere veya ani seslere tepki vermek
İletişim eksikliği veya zorlukları
Eğer köpeğinizde bu tür belirtiler fark ederseniz, bir veteriner hekime başvurmanız önemlidir. Veteriner hekim, işitme kaybının nedenini belirlemek ve uygun bir rehabilitasyon programı oluşturmak için gerekli testleri yapacaktır.
İşitme Kaybı Rehabilitasyonu
İşitme kaybı olan köpekler için rehabilitasyon süreci bazı önlemler ve eğitim tekniklerini içerir:
1. Veteriner Hekim Kontrolü
İlk adım olarak, köpeğinizi bir veteriner hekime götürerek işitme kaybının nedenini ve derecesini belirlemeniz önemlidir. Veteriner, gerekli testleri yaparak köpeğinizin işitme durumunu değerlendirecektir.
2. İletişim Yöntemleri
Köpeğinizin işitme kaybı varsa, iletişim için alternatif yöntemler kullanabilirsiniz. Örneğin, işaret dilini veya görsel işaretleri kullanarak köpeğinize komutlar verebilirsiniz. Ayrıca, vücut dilinizi ve jestleri kullanarak köpeğinizle iletişim kurmanız da etkili olabilir.
3. Eğitim ve Oyunlar
Köpeğinizin işitme kaybını telafi etmek ve zihinsel uyarı sağlamak için eğitim ve oyunlar önemlidir. Örneğin, görsel ipuçlarıyla köpeğinize temel komutları öğretebilirsiniz. Ayrıca, zihinsel olarak meşgul edici oyuncaklar ve bulmacalar kullanarak köpeğinizi uyarabilirsiniz.
4. Ortam Düzenlemesi
Evdeki ortamı işitme kaybı olan köpeğiniz için uyarlamak önemlidir. Örneğin, koltuk veya yatağın yakınına titreşimli bir yatak yerleştirebilirsiniz. Bu, köpeğinizin sizi hissetmesini ve ona yaklaştığınızı anlamasını sağlar.
5. Düzenli Veteriner Kontrolleri
İşitme kaybı olan köpeklerin düzenli veteriner kontrollerine gitmesi önemlidir. Veteriner hekim, köpeğinizin işitme durumunu takip eder ve gerekli tedbirleri almanız konusunda size rehberlik eder.
İşitme kaybı olan köpekler için rehabilitasyon süreci zaman ve sabır gerektirir. Unutmayın ki her köpek bireyseldir ve işitme kaybıyla başa çıkma süreci farklılık gösterebilir. Uygun önlemler, eğitim ve sevgiyle köpeğinizin yaşam kalitesini iyileştirebilir ve mutlu bir hayat sürmesine yardımcı olabilirsiniz.
Köpeklerin Zehirlenme Durumunda Yapılması Gerekenler
Evcil hayvanlarımızın sağlığı, biz hayvan severler için her zaman önceliğimizdir. Köpekler, enerjik doğaları ve meraklı ruhları gereği, evde veya dışarıda birçok zehirli maddeye maruz kalabilirler. Bu blog yazısında, köpeklerin zehirlenme durumunda ne yapılması gerektiğini, hangi belirtileri izlememiz gerektiğini ve önleme yöntemlerini anlatacağız.
Zehirlenme Belirtileri Nelerdir?
Köpeğinizin zehirlendiğini anlamak için, aşağıdaki belirtilere dikkat edin:
Kusma veya ishal
Titreme veya kas seğirmeleri
Uyuşukluk veya hiperaktivite
Yeme ve içme düzeninde değişiklikler
Nefes alıp vermede zorluk veya hızlı nefes alıp verme
Ağızda salya veya köpük oluşumu
Bu belirtilerden herhangi biri görülürse, hemen bir veteriner hekime başvurulmalıdır.
Köpeğiniz Zehirlendiğinde İlk Yapmanız Gerekenler
Zehirlenme belirtileri gösteren bir köpeğin sağlık durumu hızla kötüleşebilir. Bu nedenle hızlı ve doğru bir şekilde hareket etmek çok önemlidir.
Sakin Olun: Panik olmayın, zira durumu daha da kötüleştirebilirsiniz. Sakin bir şekilde ilk yardım adımlarını uygulayın ve veteriner hekiminize ulaşın.
Zehir Kaynağını Belirleyin: Eğer mümkünse, köpeğinizi zehirleyen maddeyi belirleyin. Bu, veteriner hekimin doğru tedaviyi uygulaması için çok önemlidir.
Veteriner Hekiminize Ulaşın: Köpeğinizi götürmekte gecikmeden hemen bir veteriner hekime başvurun. Zehirlenme belirtileri ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Köpeklerde Zehirlenmeye Karşı Önlem Almak
Köpeklerin zehirlenmesini önlemek, sahiplerinin elindedir. Aşağıdaki önlemleri alarak, evcil hayvanınızın zehirlenme riskini önemli ölçüde azaltabilirsiniz:
Zehirli Maddelerden Uzak Tutun: Evde veya bahçede bulunan zehirli maddeleri (örneğin, temizlik malzemeleri, böcek ilaçları, bitkiler) köpeğinizin erişemeyeceği yerlere koyun.
Köpeğinizi Gözetim Altında Tutun: Dışarıda veya yabancı bir yerdeyken, köpeğinizi dikkatli bir şekilde izleyin. Bilmediğiniz maddelerle oynamasına veya yemesine izin vermeyin.
Eğitim: Köpeğinize "hayır" komutunu öğretin. Bu, tehlikeli maddelere doğru ilerlediğinde onu durdurabilir.
Unutmayın, köpeğinizin sağlığı sizin ellerinizde. Yukarıda belirttiğimiz ipuçlarını takip ederek, evcil hayvanınızın zehirlenme riskini en aza indirebilirsiniz. Ancak unutmayın ki her türlü zehirlenme durumunda hemen bir veteriner hekime başvurmanız hayati önem taşır. Köpeklerin sağlığı bizim için önemlidir ve bu konuda bilinçlenmek, onları korumak adına atabileceğimiz en önemli adımdır.
Köpeklerinizin Kendilerini Serin Tutması İçin Neler Yapabilirsiniz?
Yaz ayları, çoğumuz için güneşin tadını çıkarmanın ve tatil yapmanın zamanıdır. Ancak, köpekler için bu mevsim sıcaklık artışı ve yüksek nem ile birlikte bazı tehlikeleri de beraberinde getirebilir. Kürkleri ve genellikle soğutma mekanizmalarının insanlardan daha zayıf olması nedeniyle, köpeklerin aşırı ısınmaları ve hatta ısı çarpması riski vardır. Bu yüzden onların serin kalmasına yardımcı olmak, her köpek sahibinin görevi olmalıdır.
Peki, köpeğinizin kendisini serin tutması için neler yapabilirsiniz? Aşağıda, köpeğinizi yaz sıcaklarında rahat tutmanın bazı yollarını bulabilirsiniz.
1. Yeterli Su Sağlayın
1.1 Sürekli Taze ve Soğuk Su:
Köpekler, tıpkı insanlar gibi, sıcak hava koşullarında daha fazla su tüketirler. Onlara sürekli taze ve soğuk su sunmak, vücut ısılarını düzenlemelerine yardımcı olur. Bir su kabı doldurmanın yanı sıra, dondurulmuş pet şişeleri veya buz küpleri kullanarak suyu soğuk tutabilirsiniz.
1.2 Seyahat Sırasında Su:
Dışarıdayken, köpeğinize taşınabilir bir su kabı getirmeyi unutmayın. Uzun yürüyüşler veya park ziyaretleri sırasında bile, köpeğinizin serinlemesi için taze suya ihtiyaç duyduğunu unutmayın.
2. Köpeğinizi Sıcak Saatlerde İçeride Tutun
2.1 İçerideki Serin Alanlar:
Öğle saatlerinde güneşin en güçlü olduğu zamanlarda, köpeğinizi içeri alın. Evin içinde genellikle dışarıya göre daha serin olan yerleri bulmasına yardımcı olun.
2.2 Klima veya Vantilatör:
Evinizde klima veya vantilatör kullanıyorsanız, köpeğinizin bu alanlara erişimi olduğundan emin olun. Ancak doğrudan hava akışına maruz kalmamaları gerektiğini unutmayın, bu onları rahatsız edebilir.
3. Serinletici Ürünler Kullanın
3.1 Serinletici Yatak ve Yelekler:
Piyasada, özellikle yaz aylarında köpeklerinizi serin tutmak için tasarlanmış bir dizi ürün bulunmaktadır. Bunlar arasında serinletici yatak ve yelekler, serinletici bandanalar ve hatta köpekler için özel tasarlanmış su oyuncakları bulunur.
3.2 Köpeklere Özel Dondurma:
Köpeklere özel dondurmalar, onları serinletmenin lezzetli bir yoludur. Ancak, bu ürünlerin köpeğinize zarar vermemesi için her zaman güvendiğiniz markaları seçtiğinizden emin olun.
4. Egzersiz Zamanlarını Ayarlayın
4.1 Sabah ve Akşam Yürüyüşleri:
Güneşin en yoğun olduğu saatlerde köpeğinizle yürüyüş yapmaktan kaçının. Sabah erken saatlerde ve akşam güneş battıktan sonra egzersiz yapmayı tercih edin.
4.2 Egzersizin Şiddetini Ayarlayın:
Aşırı sıcaklarda, özellikle de yüksek enerjili köpekler için egzersiz seviyesini düşürün. Isınan hava, normalde hafif bir egzersiz olarak kabul edilebilecek bir yürüyüşü bile zorlaştırabilir.
Yukarıdaki tavsiyelere uymak, köpeğinizi sıcak yaz aylarında serin ve rahat tutmanın harika yollarıdır. Ancak her zaman dikkatli olun ve köpeğinizin ısı çarpması belirtilerini öğrenin - aşırı tükürüklenme, hızlı nefes alma veya kusma gibi. Herhangi bir belirti görürseniz, hemen veterinerinize başvurun. Unutmayın, önlem her zaman tedaviden daha iyidir. Yazın tadını güvenli ve sağlıklı bir şekilde çıkarmanız dileğiyle!
Yavru Köpeğin Beslenmesi Nasıl Olmalı?
Sağlıklı bir beslenme düzeni her canlı gibi köpek dostunuz için de büyük önem taşır. Özellikle yavru bir köpek sahiplendiyseniz, büyüme ve gelişme sürecinde olan bu yeni ev arkadaşınıza beslenme programı oluştururken ekstra dikkatli olmanız gerekir.
Yeterli, dengeli ve kaliteli bir beslenme düzeniyle büyüyen köpeklerin kemik, kas ve diş gelişimleri daha sağlıklı; sindirim ve bağışıklık sistemleri daha güçlü olur. Bu da dostunuzun daha uzun ve daha mutlu bir yaşam kalitesine kavuşması anlamına gelir.
Yavru Köpek Beslenmesi Nasıl Olmalı?
Yavru köpeklerin sindirim ve bağışıklık sistemleri henüz gelişme evresindedir. Bu nedenle yetişkin köpeklerden farklı olan besin ihtiyaçları vardır. Köpeklerde yetişkinlik yaşı, minik dostunuzun ırkına ve boyutuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Köpek ırkları temel olarak 5 kategoriye ayrılır; çok küçük ırk, küçük ırk, orta ırk, büyük ırk, dev ırk.
Çok küçük ırk (4 kg’a kadar): 8 ay
Küçük ırk (5 kg ila 10 kg arası): 10 ay
Orta ırk (11 kg ila 25 kg arası): 12 ay
Büyük ırk (26 kg ila 44 kg arası): 15 ay
Dev ırk (45 kg ve üzeri): 18-24 ay
Köpeğinizin, yetişkinliğe erişene kadar mutlaka sindirim sistemini destekleyen öğünlerle beslenmesi gerekir. Yavru köpekler, hayatlarının ilk evresinde tüm besin ihtiyaçlarını anne sütünden alır. Anne sütü bebek için gereken vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ miktarını karşılamasının yanı sıra dış etkenlere karşı koruyuculuk da sağlar. Böylece doğal bağışıklık sistemi oluşmaya başlar, anne sütündeki besinler sayesinde yavrunun bağırsaklarında yararlı bakteriler oluşur, sindirim sistemi güçlenmeye başlar.
Bu nedenle yavru bir köpek, ilk bir aylık süreçte mutlaka anne sütü ile beslenmelidir. Ölüm, hastalık gibi zaruri bir neden sonucu anneden ayrılan yavru köpeğin ihtiyaç duyduğu besinleri alabilmesi için çok dikkatli ve özenli olmak gerekir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda vakit kaybetmeden uzman bir veteriner hekime danışmalı ve onun önerdiği şekilde besleme yapmalısınız.
Yavrular, yaklaşık 4-6 haftalıkken sütten kesilir. Bu dönem yavruların gelişim çağıdır ve en iyi şekilde beslenmeleri gerekir.
Yavru köpeklerin, yetişkin köpeklerden daha fazla besine ihtiyacı vardır. Bu nedenle kalsiyum, fosfor, vitamin ve mineral olarak zengin; besin değeri yüksek; kolay sindirilebilir özel mamalar ile beslenmeleri gerekir.
Sütten kesilen minik dostunuzu kuru mamaya alıştırırken çiğneme refleksini kuvvetlendirmek için mamayı ıslatmalı ya da yaş mama ile karıştırarak vermelisiniz. Ayrca bu uygulama, mamanın kokusunu ve lezzetini artıracağı için onu kuru mama yemeye teşvik de eder.
Köpeğiniz için kuru mama seçerken besin değerlerinin yanı sıra tane büyüklüğüne de dikkat etmelisiniz. Çok iri taneler, ağza almayı ve çiğnemeyi zorlaştırdığı için yavrunuzun beslenmesini olumsuz olarak etkileyebilir.
Yavru Köpekler Hangi Sıklıkla ve Ne Kadar Beslenmeli?
Tüylü dostunuzun sağlıklı ve güçlü bir şekilde gelişip büyüyebilmesi için yeterli düzeyde beslenmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle öğün sıklıklarına çok dikkat ederek besleme planı oluşturulmalıdır.
Yavru köpeklerin mideleri, günlük ihtiyaçlarını tek öğünle karşılayacak kadar gelişmiş değildir. Bu nedenle 6 aylık oluncaya kadar 3 öğün besleme yapılmalıdır. 6. aydan sonra öğünler 2’ye indirilmeli, 12. ayla beraber tek öğüne düşülmelidir.
Yine de her köpeğin beslenme ihtiyacı farklılık gösterebileceği için ideal öğünlerin planlamasını yaparken veteriner hekiminizden yardım alabilir, onun önerisi ile öğün sıklığını ve mama miktarını ayarlayabilirsiniz.
Yavru Köpek Beslerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Suyu ve maması, küçük dostunuz için hayati önem taşır. Artık ailenizin bir üyesi olan köpeğinizi beslerken aşağıda yer alan maddelere dikkat etmeniz onun hem daha sağlıklı hem de daha mutlu olmasına yardımcı olur:
Köpeğinizin mutlaka kendine ait bir mama, bir de su kabı olmalı. Seçim yaparken kolayca devrilmeyecek şekle ve büyüklüğe sahip modelleri tercih etmeye özen gösterin.
Mama ve su kaplarını köpeğinizin kolayca ulaşabileceği temiz ve güvenli bir yerde bulundurun.
Eğer eviniz büyük ya da çok katlı ise kap sayılarını artırmanız, köpeğinizi ulaşım konusunda rahatlatabilir.
Kapları her öğün sonrası temizleyin ve sonraki öğüne kadar temiz tutmaya dikkat edin. Nasıl ki kirli bir tabaktan yemek yemek sizin hoşunuza gitmeyecekse köpeğiniz de bu durumdan mutlu olmayacaktır.
Her zaman temiz ve taze içme suyu bulundurun. Suyun çok soğuk ya da çok sıcak olmamasına dikkat etmeyi unutmayın.
Mama ve su kaplarının yerini değiştirmeyin. Köpekler düzeni seven canlılardır. Sevimli dostunuz kaplarını alıştığı yerde bulamayınca strese girebilir.
Yavru köpeğinize gereken besinler hakkında veteriner hekiminizden bilgi alın ve mama seçiminizi bu doğrultuda yapın.
Minik yavrunuza mama seçerken kaliteli, güvenilir ve bilindik markaları tercih edin.
Mamayı ağzı kapalı bir şekilde, saklama koşullarına uygun olarak muhafaza edin. Dostunuzu taze mamalarla beslemeye özen gösterin.
Ödül mamasını 3. aydan sonra vermeye başlayın ve verdiğiniz mamanın yavru köpeklere uygun olduğundan emin olun.
Köpeğinizin beslenme programında ani değişiklikler yapmayın, kademeli olarak gerçekleştirin.
Mama değişikliği yapmanız gerekliyse bunu bir sürece yayın. Ortalama 7 günlük bir dönem içinde eski mama ile yeni mamayı karıştırarak ve yeni mamanın oranını her gün biraz daha artırarak süreci tamamlayın. Bu yöntem hem tüylü dostunuzun yeni mamasına alışmasını kolaylaştırır hem de sindirim sistemi açısından daha faydalıdır.
Ani mama değişiklikleri köpeklerde ishale sebebiyet verebilir. Bu nedenle mama değişikliği yapacağınızda veteriner hekiminize danışın.
Köpek beslenmesinde en sık yapılan hatalardan birisi onlara balık kılçıkları ve tavuk kemikleri vermektir. Hiçbir besleyiciliği olmadığı gibi sindirim sisteminde takılma ve batma gibi sorunlara neden olarak sağlığını tehlikeye atan bu kemikleri asla köpeğinize yedirmeyin.
İnsanlar için oldukça faydalı olan gıdalar köpeklerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle minik dostunuzu ev yemekleri ile beslemekten kaçının.
Yavrunuzun kaliteli ve dengeli beslenmesine özen gösterin. Veteriner hekiminizin önermesi durumunda vitamin ve mineral takviyelerini kulanmayı ihmal etmeyin.
Minik dostunuzun beslenme şekli, sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur. Yaşına, kilosuna, ırkına, alerji ve diğer hassasiyetlerine göre oluşturduğunuz kaliteli bir diyet sayesinde tüylü dostunuz uzun yıllar boyunca ailenizin mutlu bir ferdi olmaya devam edebilir.
Yavru Köpek Eğitimi Nasıl Yapılır?
Köpekler evcil hayvanlar arasında insanlara en yakın ve en sadık olanlarıdır. Öte yandan patili dostlarımızı yetiştirmek sabır ve bilgi gerektiren bir iştir. Onları, size ve evinize uyum sağlayabilmeleri için temel bir eğitimden geçirmeniz gerekir.
Yavru Köpek Eğitimi Nasıl Olmalıdır?
Yavru köpek eğitimi köpek cinsleri açısından bazı farklılıklar gösterse de temelde her tür için verilmesi gereken belli başlı eğitimler vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Sosyalleşme
Yavru köpeklerin birçoğu insanlar tarafından sevilmekten hoşlanır. Öte yandan bu konuda çekimser olanları da vardır. Sevilmekten hoşlanmayan yavru köpeklerin yaşları ilerledikçe daha agresif tavırlar sergilemeleri riski bulunur. Bu nedenle böyle bir sorun varsa bunun bebeklik döneminde çözülmesi önemlidir.
Patili dostunuzu sık sık insanların bulunduğu ortamlara sokmak veya sokakta gezdirirken insanların onu sevmesine müsaade etmek gibi uygulamalar bu çekimserliği atmasına yardımcı olacaktır. Kendisine dokunulmasına alışması için ödül mamalarından da faydalanabilirsiniz.
Özellikle ısırma huyu olan tüylü dostlarımızın bebeklikten itibaren insanlarla kaynaştırılması önemlidir. Bu sayede güçlü cinsler de dahil olmak üzere tüm köpekler insanlara ve diğer canlılara karşı son derece sevecen bir karaktere sahip olabilir.
Sosyalleşme eğitiminde bir diğer önemli nokta da yavru köpeklerin sıçramayı çok sevmeleridir. Genellikle oyun oynama veya sevilme isteklerinin bir tezahürü olan sıçrama, bebeklik döneminde köpeğinizin boyutları küçük olduğundan gözünüze önemsiz ve hatta tatlı gözükebilir. Fakat yavrunuzun büyüyeceğini ve kilo alacağını unutmamalısınız. Sosyal ortamlarda sıçraması durumunda “Hayır” diyerek veya yine ödül mamalarından faydalanarak bu davranışın önüne geçebilirsiniz.
Temel İtaat Eğitimi
Temel itaat, yavru köpeğinizin verdiğiniz temel komutlara uyarak sizin otoritenizi kabul etmesidir. Bu aslında “Otur, kalk, dur, bekle” gibi temel komutları içeren komut eğitimi anlamına gelmektedir. Temel itaat eğitimi ile zaman zaman karşılaşılabilecek saldırgan tavırların önüne geçilebilir. Hem sizinle ve insanlarla ilişkisinde uyumlu hem de ev kurallarına uyan bir köpek yetiştirmek için temel itaat eğitimi oldukça önemlidir.
Temel itaat eğitimi genellikle 5-6 haftalık bir sürede kolaylıkla verilebilir. Bu noktada yavrunun cinsi ve karakter özelliklerinin yanı sıra eğitimi veren kişinin bu konudaki bilgisi de önemlidir. Süreci hızlı ve sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmek adına profesyonel bir eğitimci ile çalışabilirsiniz.
Yemek Zamanı
Patili dostlarımızın yemek düzeni konusunda çeşitli uygulamalar vardır. Mama kabında sürekli mama bulundurmak bunlardan bir tanesidir. Bu düzende köpeğiniz ne zaman acıkırsa istediği miktarda mama yiyebilir.
Öte yandan mama kabında günün belirli bir süresinde mama bulundurmak veya gün içinde öğün usulü beslemek şeklinde bir düzeniniz olacaksa bu noktada köpeğinizin yemek zamanı konusunda da eğitime ihtiyacı olacaktır. Her gün aynı saatte mamasını verip bu sınırların dışına çıkmasına müsaade etmeyerek bir yemek disiplini oluşturabilirsiniz.
Beslenme düzenini belirlerken veteriner hekim görüşü alarak karar vermeniz faydalı olacaktır. Ayrıca gelişimini takip edebilmek adına düzenli veteriner kontrolü son derece önemlidir.
Uyku Alanı
Yavru köpeğiniz evin bir ferdi olacağından evde onun için bir yaşam alanı oluşturmanız gerekir. Kendisine ait bir oyun, uyku ve beslenme alanı olması köpeklerde güven duygusunun yerleşmesi için önemlidir.
Köpeklerde güven duygusunun oluşmasının yanı sıra ev içinde kurallara uyması için de kendisine ait olan bu alanları öğrenmesi ve benimsemesi önemlidir. Aksi takdirde evin içinde istemediğiniz alanlarda uyuma alışkanlığı edinebilir.
Yavru Köpek Eğitimi Ne Zaman Verilmelidir?
Yavru köpekler tıpkı bebekler gibi belirli bir büyüme süreci geçirirler. Vereceğiniz eğitimin faydalı olabilmesi için bu büyüme sürecinin göz önünde bulundurulması gerekir. Aksi takdirde verdiğiniz eğitimlerden bir sonuç alamayabilirsiniz.
Yavru köpeklerin ev içinde sosyalleşirken uymaları gereken basit kuralların öğretilmesi ve tuvalet eğitimi için 3-6 aylık süreç uygundur. Temel itaat eğitimi için ise 6 ayın dolmuş olması gerekir. Temel itaat eğitimini aldıktan sonra 9. aydan itibaren ileri itaat eğitimi verilebilir. Alan koruma gibi daha ileri seviye eğitimler için ise en az 18 ayın dolmasını beklemekte fayda vardır.
Yavru Köpek Eğitiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Evin bir bireyi olacak olan tüylü dostunuza verdiğiniz eğitimin verimli olabilmesi için öncelikle köpeğinizin cinsini ve karakter özelliklerini iyi bilmeniz gerekir. Ayrıca eğitimde bazı önemli noktalara dikkat ederek bu süreci hızlıca tamamlayabilir ve olumlu sonuçlar alabilirsiniz. Bu püf noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:
Yavru köpeğiniz ile göz teması kurmaya önem verin. Göz kontağı kurarak verdiğiniz komutlar zamanla ses tonunuzun onun için bir uyaran haline gelmesini sağlar. Verdiğiniz komutlara anında hızlıca tepki verebilmesi için ses tonunuzu öğrenmesi önemlidir.
Köpeğinize verdiğiniz komutlar net olmalıdır. “Yapma” gibi genel komutlar yerine göz kontağı kurmaya çalışarak “Hayır”, “Bırak” gibi komutlar vermek daha faydalıdır.
Eğitimde sabır ve kararlılık çok önemlidir. Sürecin uzun sürmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olmalısınız.
Eğitim için yavru köpeğinizi bunaltmamalı, neşeli ve mutlu olmasına odaklanmalısınız. Yorulduğu anlarda eğitime ara vererek onunla oyunlar oynayabilir ve neşeli bir anında eğitime tekrar devam edebilirsiniz. Eğitim sonrasında sevimli dostunuzla oyunlar oynamanız eğitim zamanlarını sevmesini ve hevesle tamamlamasını sağlayacaktır.
Köpeğinizle olan ilişkinizde liderin siz olduğunuzu benimsemesi önemlidir. Onun saygısını kazandığınızda otoritenizi de tanıyacaktır.
Tutarlılık, eğitim için önemli noktalardan bir diğeridir. Kuralları net ve belirgin şekilde koymalısınız. Kullandığınız kelimeler ve davranışlarına karşı verdiğiniz tepkiler de tutarlı olmalıdır.
Tüm bu konulara dikkat ederek zamanında vereceğiniz bir eğitim ile yavru köpeğiniz evinize ve ailenize kolaylıkla uyum sağlayacak, evin bir bireyi gibi hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olacaktır.
Köpeğim için Hangi Mamayı Tercih Etmeliyim?
Sevimli dostunuz bir yaşını doldurduktan sonra mama ihtiyaçları da buna göre değişiklik gösterir. Köpeğinizin gereken tüm vitamin ve mineralleri alabileceği besleyici bir mama, tüy sağlığından sindirime kadar birçok faktörü etkiler. Yavruluktan yetişkinliğe geçiş döneminde sadık dostlarınız için en uygun mamayı seçmeniz, gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmeleri açısından son derece önemlidir. Onları ihtiyaçlarına uygun ve kaliteli mamalarla beslemek köpek bakımında yerine getirmeniz gereken sorumluluklardan biridir. Can dostunuz için mama seçimi yaparken ürünün belirli standartlarda üretildiğinden ve köpeğinizin mamayı sevip sevmeyeceğinden emin olmanız gerekir. Mamanın içeriği, köpeğinizin yaşı ve ırkı da seçim için göz önünde bulundurmanız gereken kriterlerdir. Yanlış mama tercihi çoğu zaman sağlık açısından çeşitli sorunlara neden olur. Siz de ‘Köpeğim için en uygun mamayı seçerken nelere dikkat etmeliyim?’ sorusunun yanıtını merak ediyorsanız, detaylara göz atabilirsiniz.
Köpek Maması Seçimi Nasıl Yapılır?
Köpeğin Irkı ve Cinsi
Mama seçiminde can dostunuzun ırk ve cins özelliklerini dikkate almanız gerekir. Köpeklerin ırklarına göre fizyolojik özellikleri ve onlar için uygun olan mama türleri de farklılık gösterir. Örneğin, büyük ırk köpeklerin çene ve ağız yapısı daha güçlüdür. Bu nedenle daha iri ve büyük parçalı mama seçimi yapılabilir. Küçük ırk köpekler için ise daha uygun olabilecek küçük parçalı mamalar tercih edilmelidir.
Tüy Yapısı
Beslenme konusunda köpeğin tüy ve deri yapısı da göz önüne alınmalıdır. Tavuk ya da balık alerjisi olan hassas derili köpekler için bu protein içeriğine sahip mamaların seçilmesi deride yaralara ve tüy sağlığının bozulmasına neden olabilir. Bazı durumlarda ördek ve hindi gibi mamalar da tüy dökülmesi sorunu oluşturabilir. Can dostunuz için uygun mama seçimini veteriner hekiminize danışarak yapabilir, sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmesini sağlayabilirsiniz. Mama konusunda yaptığınız değişikliklere rağmen eğer tüy dökme sorunu hala devam ediyorsa veterinerinize danışabilirsiniz.
Kilo Kontrolü
Köpeğinize mama verirken mama paketinin arkasında belirtilen ölçüleri mutlaka okumalısınız. Köpeğinize yaşa, kiloya ve cinse göre değişen ölçülerde, yeterli miktarda mama verebilirsiniz. Uygun bir ölçü kabı edinerek miktarı doğru şekilde ayarlayabilirsiniz. Kuru ve yaş mama çeşitlerini belirli öğünlerde verebilirsiniz. Köpeğinize günlük ihtiyacından fazla mama vermeniz kilo almasına sebep olabilir. Eğer minik dostunuz kiloluysa özel olarak üretilen light köpek mamaları da iyi bir seçim olabilir. Köpeklerde ishal sorunu, diyetlerdeki ani değişiklikler ve mama dışındaki ek besinler gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Gıda alerjisi ve gıda intoleransı gibi sebepler de zaman zaman ishale sebep olabilir.
Damak Zevki
Mama seçerken köpeğinizin damak zevkini göz önünde bulundurmalısınız. Köpekler, içerikleri bakımından mama çeşitlerinde bazen seçici davranabilir. Bu nedenle köpeğiniz için sağlıklı içeriğe sahip mamaları belirledikten sonra onları teker teker can dostunuza sunarak hangisini sevdiğini anlayabilir ve o mamada karar kılabilirsiniz. Ek beslenme hariç köpeklerin ana besin kaynağı kuru mama çeşitleridir. Pek çok farklı mamayı yiyebilen dostlarınız için dönemsel olarak mama değişikliği yapabilirsiniz.
Sağlıklı Mama İçeriği Nasıl Olmalı?
Yavru ve yetişkin köpek mamaları besin değeri açısından değişiklik gösterir. Yavrular için hazırlanan kuru ve konserve mama çeşitlerinin besin değeri daha yüksektir. Bunun temel sebebi, yavru köpeklerin daha hareketli olmalarıdır. Yetişkin köpekler ise aldıkları enerjiyi kolay kolay yakamayacakları için besin değeri daha düşük mamalarla beslenir. Bu nedenle yetişkin köpeklerin yavru mama çeşitleriyle beslenmemesi önemlidir. Yaşlı köpekler ve küçük ırklar için de uygun şekilde hazırlanmış farklı mama çeşitleri bulabilirsiniz. Mama satın almadan önce içeriğini detaylı şekilde incelemeli, aşağıdaki noktalara dikkat ederek seçim yapmalısınız. Mama seçiminde kararsız kalıyorsanız, işte sağlıklı mama seçimi için bazı ipuçları…
Mama tercihi yaparken et oranının en az %30 olmasına dikkat edilmeli.
Kalsiyum, demir, fosfor ve bakır gibi minerallere sahip olmalı.
Mamalar GDO, tatlandırıcı ve renklendirici içermemeli.
Köpek maması satın almadan önce son kullanma tarihlerine bakmayı unutmamalısınız. Köpeğinizin tüketeceği süreyi ve mama miktarını göz önünde bulundurarak uygun seçimi yapabilirsiniz.
Ham protein oranı yüksek olmalı.
Köpeğinizin yaşına, ırkına, cinsine, aktiflik durumuna uygun seçimler yapmalısınız.
Köpeğinizin hastalık, alerjik reaksiyon veya hamilelik gibi özel bir durumu varsa uzman bir veterinere danışarak mama seçimini buna göre gerçekleştirebilirsiniz.
Mamaların soyalı olması köpeklerde sindirim sistemi sorunlarından mineral emilimine kadar birçok probleme davetiye çıkarır. Mama seçiminde soyasız ürünlere yönelmelisiniz.
Bazı mamalarda birtakım katkı maddeleri kullanılır. Bu gibi durumların önüne geçmek için mamanın içeriğini iyi okumalı ve mümkünse bir veteriner hekimden yardım almalısınız.
Yüksek mısır ve pirinç içeren tahıllı mamaların glisemik indeksi yüksek olduğu için bu durum köpeklerde obeziteden şeker hastalığına kadar pek çok soruna neden olabilir. Doğru beslenme için tahıl oranı düşük veya tahılsız mamalar tercih etmekte fayda vardır.
Siz de minik dostunuzun iyi beslenmesi için kaliteli içeriklerle hazırlanmış mama seçimi yaparak onun sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayabilirsiniz. Kito tarafından hazırlanan kuru ve yaş mama çeşitlerini inceleyerek köpeğinizi birinci sınıf proteinlerden oluşan mamalarla besleyebilirsiniz.
Çocukların Evcil Köpekler ile Arasındaki İlişki
Çocuklar doğal olarak tüm hayvanları sever ve ilgi duyar. Patili bir dosta bakmayı öğrenen, ona nazik ve sabırlı davranan bir çocuk bu sayede sosyal becerilerini de geliştirebilir. Harika anılar biriktirmenin yanı sıra evde bir evcil köpek olması veya bu tüylü dostların etrafında büyümek, çocukların duygusal gelişimi ve hatta fiziksel sağlığı söz konusu olduğunda aslında oldukça olumlu etkilere sahiptir.
Evinizin bir üyesi olan yavru köpek çocuğunuza birçok önemli hayat dersi verebilir. Birçok ebeveyn bu nedenle çocuklarını yavru bir köpek ya da kedi ile büyümesi gerektiğine inanır. Çünkü bu sevimli dostlar çocuklara gerçek dünya deneyimleri, insan sevgisi ve ilişkileri hakkında düşündüğünüzden daha fazlasını öğretir.
Ailenin bir parçası olarak birlikte büyüdüklerinde çocuklara pek çok faydası vardır. En önemlisi, çocukların karşılıklı düşünce ve saygıya dayalı bir arkadaşlığı nasıl geliştireceklerini öğrenmelerine yardımcı olabilirler. Çocuklarla bu dostlar arasındaki iletişim, alışma süreci gerektirebilir ya da hemen gelişebilir. Bu sahiplendiğiniz tüylü dostun türü ile de alakalıdır. Ancak bu süreç tamamlandığında çocuklarınız ve patili dostlarınız arasında özel bir bağ oluşur. Hem oyun hem de hayat arkadaşı olabilecekleri için pek çok yönden birbirlerini desteklerler.
Elbette bu sevimli dostlar, çocukların daha iyi bir sorumluluk ve güven duygusunu öğrenmelerine de yardımcı olabilir. İşte çocuklarınızı patili bir dost ile büyütmeniz için 8 neden!
1- Arkadaşlık Bağlarını Güçlendirir
Tüylü bir dost çocuklara büyürken ve hayatları boyunca istikrarlı bir yol arkadaşı olabilir. Köpekler özellikle iyi arkadaşlıkları ile bilinir ve çocuklarınızı uzun yıllar güvenilir bir oyun arkadaşı olarak görebilirler. Aynı şekilde çocuklarınız da tüylü bir dost ile hiçbir zaman yalnız kalmaz ve keyifli vakit geçirebilir. Bu aynı zamanda çocuklara sadakat duygusunu da öğretir.
2- Aktif Bir Yaşam Tarzı Geliştirmeyi Sağlar
Bu patili dostlar dışarıda aktif bir yaşam ve fazla zaman geçirmek için iyi bir arkadaştır. American Journal of Public Health tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, tüylü bir dostu olan çocuklar, evcil hayvanı olmayanlara göre çok daha aktiftir. Çünkü bu sevimli dostlara sahip olmak aynı zamanda sık sık dışarıda yürüyüşe çıkmak ve oyun oynamak anlamına gelir.
3- Sorumluluk Bilinci Oluşturmaya Yardımcı olur
Birçok çocuk ev işlerini sevmez ancak onu evcil hayvan bakımına dahil ederek evde daha fazla sorumluluk almaya teşvik edebilirsiniz. Çocukların, tüylü oyun arkadaşları için bir takım işleri yapmaları daha olasıdır. Özellikle köpeğini yürüyüşe çıkarmak veya birlikte oyun oynamak gibi eğlenceli işler söz konusu olduğunda tüm çocuklar isteklidir. Bu da çocukların sorumluluk bilinci geliştirebilmesi için önemli bir adımdır.
4- Sarılmak Stresi Azaltabilir
Araştırmalar, tüylü bir dosta bakmanın ve okşamanın stres hormonlarının seviyesini düşürdüğünü, kan basıncını dengelediğini ve iyi hissettiren hormon seviyelerini yükselttiğini göstermiştir. Fizyolojik değişikliklerle kanıtlanan stres azaltıcı etki hem çocuk hem de yetişkinlerde araştırılmıştır. Bu sevimli dostlarla vakit geçirmek, oyun oynamak, sarılmak stres gidermenin en iyi yollarından biridir.
5- Sosyal Becerileri Geliştirir
Evcil Hayvan Sağlığı Konseyi’nin bir makalesine göre, evcil hayvanı olan çocukların genellikle benlik saygısı ile birlikte sosyal becerileri de gelişmektedir. Benlik saygısı, bir çocuğun gelişiminin çok önemli bir parçasıdır. Çocuğunuzun sosyal bağları geliştirmek ve sürdürmek için biraz yardıma ihtiyacı varsa sevimli bir dost bu yönde iyi bir adım olabilir. Genellikle herhangi bir insanla iletişim kurmaya çekinen çocuklar patili bir dost ile daha kolay iletişime geçer ve sosyal beceriler konusunda gelişim gösterebilir ve daha girişken bir yapıya sahip olabilir.
6- Empati Duygusunun Gelişimine Katkı Sağlar
Çocuklar kendilerine odaklanma eğilimindedir. Diğer insanların kendi düşünceleri, duyguları ve arzuları olduğunu düşünme yeteneği, tipik olarak 4 ile 5 yaşları arasında gelişir. Empati ve duygusal zeka, bir çocukta evcil hayvan bakımı da dahil olmak üzere birçok yönden geliştirilebilir ve teşvik edilebilir. Çünkü evcil bir patili dosta bakmak, özellikle yavru bir köpeğin sorumluluğunu almak ve onun da ihtiyaçları olabileceğinin farkına varmak çocuklarda hem empati hem de şefkat duygusunun gelişmesine yardımcı olur.
7- Okuma Becerilerini Geliştirebilir
Sesli kitap okumak çocuk eğitimi için son derece faydalıdır. Ancak yetişkin gözetiminde yapılan bu aktivite sürekli düzeltme veya hata yapma korkusu nedeniyle baskı hissettirebilir. Bununla birlikte tüylü dostlar çok iyi okuma arkadaşlarıdır. Çünkü ne olursa olsun çocukları dinlerler, yargılamazlar ve hatalarını düzeltmezler.
8- Alerji İhtimalini Azaltabilir
Evlerde tüylü dostlarla büyüyen çocukların tozdan tohuma kadar birçok alerji türüne karşı bağışıklığı daha kuvvetlidir. Araştırmalar, iki veya daha fazla köpekle veya kediyle büyüyen çocukların, evde evcil hayvanı olmayan çocuklara göre yaygın alerji geliştirme olasılığının yarısından daha az olduğunu göstermiştir. Burada en önemli şey ise bağışıklık kazanabilmek için erken yaşta evcil hayvanlarla yaşamaktır.
Tüm bunlarla birlikte küçükken öğrenilen köpek sevgisi birçok fiziksel ve duygusal beceri kazanımının anahtarıdır. Tüylü dostlar temel olarak doğumdan ölüme kadar arada geçen tüm olumlu ve olumsuz şeyler hakkında bilgi verir. Sabır, sorumluluk, şefkat, empati, öz kontrol, farkındalık, paylaşma, güven gibi iyi bir insan olmak için gereken tüm duygular bu sevimli canlılardan öğrenilebilir. Siz de çocuğunuzun gelişimine destek olmak için sevimli bir evcil hayvan sahiplenebilirsiniz.
Köpeklerde Diş Bakımı Nasıl Yapılır?
Tıpkı insanlarda olduğu gibi evcil hayvanlarda da diş sağlığı oldukça önemlidir. Diş bakımı hayat kalitesini artırırken aynı zamanda evcil dostunuzun mamasını kolaylıkla yiyebilmesi için sağlıklı dişlere kavuşmasını da sağlar. Farklı çene yapılarına sahip köpeklerin ağız bakımını yapmak karmaşık ve meşakkatli görünebilir. Fakat günümüzde evcil hayvanlar için özel üretilen ağız bakım ürünleri sayesinde kolayca bir bakım rutini oluşturulabilir. Böylece sevimli dostlar için üretilmiş diş macunlarını ve fırçalarını kullanarak köpeğinizin dişlerini fırçalayabilirsiniz. Sadece fırçalamanız diş hastalıklarının giderilmesi için yeterli değildir. Aynı zamanda tüylü dostunuzu belirli aralıklarla bir veteriner hekime götürmeli ve diş sağlığını kontrol ettirmeyi de ihmal etmemelisiniz.
Yavru Köpekler için Diş Bakımı
Yavru köpekler yetişkinlere göre daha hassas bir vücuda sahiptir. Fakat konu ağız bakımı olduğunda yavru köpekler zahmetsiz bir şekilde bir rutine ayak uydurabilir. Minik dostunuzu daha ilk aylardan itibaren ağız bakımına ve diş fırçalamaya alıştırmanız durumunda dişlerinin daima sağlıklı kalmasına yardımcı olabilirsiniz.
İlk etapta küçük dostunuz dişlerinin fırçalanmasına yabancı olduğundan beklenmedik tepkiler verebilir. Fakat onun hoşlanacağı ödüller koyarak ve süreci yavaştan alarak kısa sürede kendisini ağız bakımına alıştırabilirsiniz. Aynı zamanda minik tüylü dostunuzu belirli aralıklarla veteriner hekime götürmeniz de gerekir. Bu sayede dişlerinde herhangi bir problem olup olmadığını öğrenebilir, rutin kontrollerini yaptırabilirsiniz.
Yetişkin Köpekler için Diş Bakımı
Pek çok evcil hayvan sahibi yetişkin köpeklerin diş bakımının nasıl yapılacağını merak eder. Yetişkin patili dostlarımız ağız bakımı ve diş fırçalama gibi işlemlere ilk etapta olumsuz tepki verebilir. Bu nedenle öncelikle acele etmemeli, istikrarlı fakat küçük adımlarla evcil dostunuzu ağız bakım rutinine alıştırmalısınız.
Köpeğiniz için uygun ürünler seçerek işe başlayabilirsiniz. Patili dostunuz için üretilen diş macunlarından çoğu et suyu gibi cezbedici aromalara sahiptir. Bu sayede dostunuz için diş fırçalamak eğlenceli ve lezzetli bir aktivite haline gelebilir.
Bununla birlikte diş fırçası olarak köpekler için üretilen çift başlı diş fırçası çeşitlerini kullanabilirsiniz. Tüylü dostlar için üretilen özel diş fırçası ürünleri onların çenesine uygun yapıları sayesinde derinlemesine temizlik sağlarken köpeğinizi rahatsız etmez. Diş fırçalama işlemini tamamladıktan sonra sevimli dostunuza ödül maması vererek bu sürece alışmasını kolaylaştırabilirsiniz.
Yetişkin köpekler için diş bakımı konusunda mama seçimlerine de dikkat etmelisiniz. Kaliteli ve tüketime uygun mamalar seçmeniz patili dostunuzun diş bakımına doğrudan etki eder. Yaş mamalar köpekler için cezbedici olsa da nemli yapıları bakteri oluşumuna uygun bir ortam oluşturur. Aynı zamanda yoğun kıvamı onların dişlerine yapışabilir ve taneler aralara sıkışabilir. Kuru mamalar sert yapılarıyla köpek dişlerine uygundur ve nispeten birden çok diş hastalığının oluşumunu engellemeye yardımcıdır.
Köpek Diş Bakımı için Diş Macunu Seçimi
Tüylü dostların diş bakımı konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta uygun diş macunu seçimidir. Köpekler insanlardan farklı bir biyolojiye sahiptir ve insanlar için üretilmiş ürünleri kullanamazlar. Örneğin, insanlar için uygun olan diş macununda bulunan florür köpekler için zehirli olabilir. Aynı zamanda yine insanlar için üretilen diş macunları köpürür ve bu da köpekler için uygun değildir. Yavru köpeklerin tükürme kabiliyeti olmadığından diş macunu köpüğünü yutabilirler.
Köpek diş macunu ürünlerinin doğal bileşenlere sahip olduğundan emin olmalısınız. Kimyasal bazlı ürünler patili dostunuzun ağız yapısına uygun değildir ve ciddi hastalıklara yol açabilir. Diş macununun aynı zamanda köpeğinizin dişlerine yapışmaması gerekir.
Günümüzde köpeklerin de sağlıklı bir diş ve ağıza sahip olabilmesi için diş macunları üretilir. Bu diş macunlarını evcil hayvan ürünleri satan satış noktalarından ya da veteriner hekiminizden temin edebilirsiniz.
Veteriner Hekime Ne Sıklıkla Gidilmeli?
Köpek diş bakımında veteriner hekime kısa süreli aralıklarla gitmek, erken teşhis sayesinde birçok rahatsızlığın ilerlemeden çözülebilmesini sağlar. Bununla beraber köpek sahipleri veterinere ne sıklıkla gitmeleri gerektiğini merak edebilir. Bu zaman aralığı köpeğin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Bu sebeple tüylü dostunuzun yaşına ve cinsine göre bir veteriner hekim rutini oluşturabilirsiniz.
Bazı köpek cinslerinin ağız ve diş yapısı hastalıklara daha fazla müsaittir. Çoğu zaman 6 ayda bir ya da yılda bir veteriner hekime gitmek uygundur. İlk veteriner hekim randevunuzda bilgi alarak patili dostunuz için hangi aralıkların uygun olduğunu öğrenebilirsiniz. Aynı zamanda köpeğinizdeki belirtileri takip ederek de veteriner hekime gidebilirsiniz.
Köpeklerde oluşan diş rahatsızlıkları çeşitli belirtilerle kendisini gösterebilir. Bu belirtileri küçük dostunuzda tespit ettiğiniz anda vakit kaybetmeden bir veteriner hekimi ziyaret etmelisiniz.
Tüylü dostlardaki diş rahatsızlıkları belirtileri genellikle şu şekildedir:
Ağız kokusu
Beslenme alışkanlıklarındaki değişimler
Dişlerin dökülmesi ya da sallanması
Diş etlerinin morarması, renk değiştirmesi, şişmesi ya da kanaması
Köpeğin depresyona girerek durgun ve hâlsiz olması
Köpeğin normalden fazla salya akıtması
Patiyle diş kaşıma
Köpeklerde ortaya çıkan diş rahatsızlıkları zamanla farklı sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Örneğin, çene yapısı diş rahatsızlıklarından direkt olarak etkilenir ve sıklıkla beslenme düzeni bozulabilir. Ayrıca çene kemikleri zayıflar ve köpek artık eskisi gibi beslenemeyebilir. Diş tartarı gibi rahatsızlıklar da diş bakımı düzgün yapılmadığında ortaya çıkabilir ve hızla ilerleyebilir. Ciddi rahatsızlıkları önlemek için tüylü dostunuzu belirli aralıklarla veteriner hekime götürmeli ve ağız bakımını ihmal etmemelisiniz.
Köpeklerin Diğer Evcil Hayvanlarla Tanıştırılması
Eve yeni bir üye getirmek, çoğu evcil hayvan sahibi için çok heyecan verici olabilir. Çünkü bir köpek ve sahibi arasında oluşabilecek özel bağla karşılaştırılabilecek çok az şey vardır. Ancak diğer evcil dostunuz sizinle aynı heyecanı paylaşmayabilir. Sorun şu ki, bu ilk olay hem yeni patili dostunuz hem de evinize yerleşmiş diğer evcil hayvanlar için stresli bir zaman olabilir. Bu nedenle, evinizin yeni üyesini diğer üyelere nasıl tanıtacağınızı bilmeniz gerekir. İlk tanışmalara dikkat etmezseniz, güzel bir an stresli bir kabusa dönüşerek sevimli dostlarınız arasında çatışma yaratabilir ve tanışma süreci oldukça uzun bir zamana yayılabilir.
Evinizde yaşayan tüylü dostunuzun evcil kedi, tavşan, kuş, sürüngen ile tanışması için de aynı şeyler geçerlidir. Hem yeni gelen hem de evinizde yaşayan patili ya da patisiz dostları birbiriyle tanıştırmak her zaman kolay olmayabilir. Bu nedenle bazı noktalara dikkat ederek bu süreci hem kendiniz hem de evcil dostlarınız açısından daha kolay bir hale getirebilirsiniz. İşte köpekleri diğer evcil hayvanlarla tanıştırmak ve aralarında samimi bir ortam yaratmak için ipuçları!
Evinizi Güvenli Hale getirin
Eviniz köpeğiniz için güvenli bir alan olabilir, ancak sevimli dostunuz aynı cins de olsa güvenli olduğu anlamına gelmeyebilir. Her üye için kendilerini güvensiz hissettiklerinde kullanabilecekleri bir “güvenli oda” sağlamalısınız. Her odada bir kum kabı ve mama kapları dahil, köpeğinizin ve diğer evcil hayvanların ihtiyaç duyduğu her şeyi bulundurmanız ideal ortamın hazırlanması için iyi bir başlangıçtır. Ayrıca minik dostunuzun odasında tehlikeli bir şey olmadığından emin olmalısınız. Örneğin, zehirli ev bitkileri.
Ayrı Alanlar Hazırlayın
Öncelikle tüm tüylü dostlarınızla tamamen ayrı yerlerde iletişim kurmaya başlamalısınız. İkisini de odalarına koyun ve bir süre orada bakmaya devam edin. Ana yaşam alanını farklı zamanlarda keşfetmelerine izin verebilirsiniz ancak bu aşamada birbirlerini görmelerine izin vermemelisiniz. İlk başta amacınız yeni üyeyi rahat ettirmek ve her birini yenisinin kokusuyla tanıştırmak olmalıdır. En az 3-4 gün ayrı tutmaya devam etmeniz gerekebilir.
Sabırlı Olun
Her evcil hayvanın türü ne olursa olsun kendi kişiliği vardır ve farklı türlere karşı tutunduğu tavır oldukça değişkendir. Patili ya da tüylü olması fark etmeksizin her tür arası uyum ve kabullenme de tamamen buna bağlıdır. Köpeğiniz iç güdüsel olarak yeni dostunuza saldırgan davranabilir ancak bu zamanla değişebilecek bir şeydir. Bu nedenle sabırlı olmanız ve bu sürecin günler hatta haftalar boyunca sürebileceğini unutmamanız gerekir.
Birlikte Beslenmelerine İzin Verin
Her birinin en mutlu olduğu anlardan biri yemek yediği zamandır. Bu nedenle bu olumlu zamanı kendi yararınıza kullanabilir, köpeğinizi yeni ortama alıştırma ve diğer dostlarınızla tanıştırma için değerlendirebilirsiniz. Yeni evcil hayvanınız yerleştikten sonra her ikisini de kapalı alanlarda ve birbirlerini görebilecekleri bir şekilde besleyebilirsiniz. Birbirlerini duyabilecek ve koklayabilecekler, ancak herhangi bir fiziksel temasları olmayacak. Bu düzen, köpeğinizin kendisini tehdit altında hissetmesini engelleyecek ve yeni tüylü dostunuza alışması için bir şans sağlayacaktır.
Gerginlik Belirtilerine Dikkat Edin
Herhangi bir türü bir araya getirirken gerginlik veya sıkıntı belirtilerine dikkat etmeniz gerekir. Köpekler hırlamaya veya dudaklarını kıvırmaya başlarsa bunlar mutlu olmadıklarını gösteren açık işaretler olabilir. Aynı ruh halini gösterebilecek başka işaretler de vardır, bu durumda sevimli dostlarınızın hızlı bir şekilde ayrılması gerektiğini unutmayın. Köpeğinizin eğitimine dikkat etmeniz de ayrı bir konudur. Komutları anlaması ve söylediklerinize olumlu karşılık vermesi evin yeni üyesine göstereceği tutumu etkileyebilir.
Tanışma Seansları Düzenleyin
Bir sonraki adım, çok kontrollü temas biçimlerine izin vermektir. Köpeğinizin, kedinizin veya diğer minik dostlarınızın tamamen açık olmayan küçük bölmelerden birbirine istedikleri zaman yaklaşabilmesine izin vermelisiniz. Her ikisinin de hem kendi alanlarında kalacağı hem de birbirlerine temas edebileceği bu zamanı yemek saatinden hemen önce değerlendirmeniz genellikle en iyisidir. Çünkü olumsuz bir durumda yemek zamanı bu deneyimi olumlu bir şekilde noktalamanızı sağlar. Bu seansları rutin haline getirmeli ve her ikisine de ayırdığınız zamanın dengesini korumalısınız.
Köpeğinizi Ödüllendirin
Tüm evcil hayvanlar ikramlardan hoşlanır, bu nedenle köpeğiniz yeni patili dostunuza karşı olumlu bir tepki verdiğinde istediğiniz davranışı ödüllendirmek için bazı ikramlar veya oyuncaklar kullanmak olumlu yönde etkileyebilir.
Köpeğinizi kontrol altında tutmak için tasma takarak evin yeni sevimli üyesini serbest bırakabilirsiniz. Bunu her ikisinin sahip olduğu alanda değil ortak bir alanda yapmanız birinin diğerine üstünlük göstermesini önler ve aynı şartları sağladığı için daha kolay bir hale gelebilir. Bu bir kediyse serbest dolaşmasına izin verin ve köpeğiniz kediye dikkat etmeyi bıraktığında ya da olumlu tavır sergilediğinde ödüllendirin. Çünkü hangi tür olursa olsun ödüllendirme her zaman olumlu duygular yaratmak için mükemmeldir.
Dikkat Etmeye Devam Edin
Tüm bu adımlardan geçmiş olsanız bile köpeğinizin ve evcil hayvanlarınızın birlikte gözetimsiz kalmasına uzun bir süre izin vermemelisiniz. Özellikle yavru köpek ve kedileri biriyle tanışmak bir diğerinden daha büyük olduğunda beklediğinizden daha zorlayıcı olabilir. İçgüdüler sebebiyle tahmin edemeyeceğiniz bazı olumsuz davranışlar ortaya çıkabilir. Yıllardır kedilerle arkadaş olan köpekler, aniden bir kediyi kovalayabilir ve ona ciddi şekilde zarar verebilir.
Kedi ve Köpek Birbirine Nasıl Alıştırılır?
Tüm bu adımlar kedi ve köpekleri birbiriyle tanıştırmak için de idealdir ancak kedi ve köpeklerin türü, davranışları ve hareketleri yeni sahipleneceğiniz tüylü dostunuz açısından fikir verebilir. Sakin bir köpeğiniz varsa çok hareketli ve yaramaz bir kedi, köpeğinizin iç güdülerini harekete geçirerek olumsuz davranışlar sergilemesine neden olabilir. Bu nedenle uyumlu cinsleri bir araya getirmeye özen göstermeniz gerekir. Köpeğinizin diğer evcil hayvanlarla arkadaş olduktan sonra ise size de artık bu sevimli yaramazların birlikte bol bol fotoğrafını çekmek kalır!
Köpek Bakımı Nasıl Yapılır?
Yaşamınızı sevimli bir dost ile paylaşmak dünyanın en keyifli işi olsa da, köpeğinizin mutluluğu ve sağlığı için gereken özeni fazlasıyla göstermelisiniz. Bu yazıda köpek eğitimi ve bakımını sizin için daha kolay ve keyifli hale getirmek için derlenen köpek yıkama, tırnak kesimi gibi konulardaki püf noktalarını ve bazı ipuçlarını bulabilirsiniz.
Köpeklerde Tırnak Kesimi
Köpeğinizin bakımlı olmasının önemli kriterlerinden biri de tırnaklarının 4 ila 6 haftada bir kesilmesidir. Piyasada farklı türlerdeki evcil dostlar için üretilip satılan çeşitli tırnak makasları vardır. Tırnak keserken bazı köpeklerin ayaklarının yan tarafında yer alan çivi şeklindeki pençedeki tırnakları da ihmal etmemeniz gerekir. Bu noktada bilinmesi gereken önemli hususlardan biri de patili dostlarımızın tırnakları içerisinde kan damarları ve sinirlerin de bulunmasıdır. Bu sebeple, tırnak kesme sırasında tüylü dostunuzun pençesine oldukça dikkat etmeniz gerekir. Bu tip düzeltmeler için ise doğrudan evcil dostlar için tasarlanan, veteriner hekim tavsiyeli makaslar kullanabilirsiniz.
Köpeğiniz için Bakım Seti Sipariş Edin
Köpeklerde yüz ve kulak bölgesi özellikle hijyenik olmalıdır. Bu alanlardaki tüyleri kısa ve temiz tutmak olası kokuları azaltabilir ve enfeksiyonu önleyebilir.
Bir bakım seti kullanırsanız, bu tip işler sizin için daha kolay hale gelebilir. Evcil dostunuzun tüylerini ne kısalıkta keseceğinizi öğrenmek için bakım seti ile birlikte gelen kullanma kılavuzunu okumalısınız.
Köpeğinizi Yıkamadan Önce Tüylerini İyice Fırçalayın
Çok sevdiğiniz tüylü dostunuzun banyo zamanlarını keyifli hale getirmek için bazı hususlara dikkat etmeniz önemlidir. Öncelikle yıkama aşamasından önce küçük arkadaşınızın tüylerini mutlaka fırçalamalısınız. Eğer tüyleri fırçalamadan yıkarsanız, tüylerin temizlenmesi 2 kat daha zor olabilir. Bu amaçla minik dostunuzun tüylerine uygun olarak üretilen çeşitli fırça ya da taraklardan birini seçebilirsiniz. Çok fazla karışık tüyler için özel üretilen geniş dişli taraklar da tavsiye edilir. Ayrıca veteriner hekiminizin önereceği bir evcil hayvan kremi kullanmak da karışık tüy kümelerinin açılmasını kolaylaştırabilir.
Köpeklerde Pire Tedavisi Önemlidir
Özellikle açık havada dolaşmaya bayılan bir patili dostunuz varsa pirelenme çoğu zaman kaçınılmaz bir sorun olabilir. Bununla birlikte küçük patili arkadaşınızın pire kapması sizin onun için sağladığınız bakımın yetersiz olduğu anlamına gelmez. Yine de köpeklerde pireleri nasıl yok edeceğinizi bilmek yararlı olabilir. Dostunuzun dış parazit aşılarını düzenli olarak yaptırmaya oldukça özen göstermeniz gerekir. Aşılarına rağmen bir pirelenme durumu yaşanırsa veteriner hekiminizin köpeklerde pire ilacı olarak tavsiye ettiği güvenilir markalara yönelebilirsiniz. İnternette sıkça rastlanan doğal yöntemlerle pire uzaklaştırma önerilerine karşı mesafeli olmanız gerekir.
Evcil dostunuza pire tedavisi uyguladıktan sonra, tekrar pirelenmemesi için uygun bir bakım ürünü kullanmanız gerekebilir. Bu amaçla veteriner hekim onaylı özel pire tasmalarını, damlaları, tozları ya da şampuanları kullanabilirsiniz. Pire ilacı seçiminde damlaları kullanmak hem pirelerin öldürülmesi, hem de yumurtaların gelişimini engellemek için iyi bir yoldur.
Köpeğinize Tuvalet Eğitimi Verin
Sizinle birlikte yaşayan evcil dostunuza tuvalet eğitimi vermek hayatınızı kolaylaştırır. Özellikle bir köpek yavrusu çişinin geldiğini hissettiğinde kaşınarak ve/veya sızlanarak size bunu bildirir. Bu işareti alır almaz tüylü dostunuzu yaşam alanı dışına çıkarın ve uygun bir yere götürün. Böylece hem kendi yaşam alanına hem de sizin yaşam alanınıza çiş yapmanın uygun bir hareket olmadığını kavrayacaktır. Tuvalet eğitimi verirken köpekler için özel üretilen pedlerin ya da kağıtların kullanılması çok fazla önerilmez. Çünkü köpekler dışkılarını içerde tutarak belirli noktalara bırakmayı öğrenebilen hayvanlardır. Ancak günde birkaç kez onu dışarı çıkaramadığınız durumlarda veya çok soğuk kış aylarında, bu özel pedleri evde uygun bulduğunuz bir köşeye yerleştirerek, patili dostunuzun ihtiyacını gidermesine izin verebilirsiniz.
Köpeğinizin Diş Bakımına Özen Gösterin
Tüylü dostunuzun da tıpkı sizin gibi periyodik diş bakımına ihtiyacı vardır. Bu bağlamda onun için diş bakımı uygularken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:
Köpeğinizin dişlerini fırçalarken, seçtiğiniz diş macununun köpekler için üretilmiş olmasına dikkat edin.
Kemirmesi için uygun bir diş temizleyicisi alarak ona verebilirsiniz.
Dişlerini temizlemek için diş spreyi de kullanabilirsiniz.
Evcil dostunuzu düzenli olarak veteriner hekim kontrolüne götürebilir ve dişlerini kontrol ettirebilirsiniz.
Köpeğinizin Egzersiz Yapması Gerekir
Özellikle yavru köpeklerin enerjisi fazla olmasına rağmen güçleri daha azdır. Bu nedenle onlara sık aralıklarla kısa süreli egzersizler yaptırmak uygun bir çözümdür. Tüylü dostunuza günlük ne kadar egzersiz yaptırmanız gerektiğini veteriner hekiminizle görüşebilir, türlere göre hareket ihtiyacı konusunda da sağlıklı bilgiler alabilirsiniz.
Köpeklerde Dış Parazit Etkenleri
Köpeğinizin tüylerini olabildiğince sık fırçalamak ve sık sık cildini kontrol etmek herhangi bir enfeksiyon olmadan önce parazitleri fark edip tedavi edebilmeniz için size yardımcı olur. Dış parazit olduğunda evcil dostunuzda rastlayabileceğiniz başlıca belirtiler şunlardır:
Aşırı kaşınma
Cildin pul pul kuruması
Anormal tüy dökülmesi
Kulaklarda siyah kalıntı/ döküntülerin oluşması
Bu tarz durumlarla karşılaşmamak için dostunuzu düzenli olarak veteriner hekim kontrolüne götürmeniz ve dış parazit uygulamasını düzenli yaptırmaya gerekli özeni göstermeniz gerekir.
Köpeklerde Kısırlaştırma
Evcil hayvanınızı kısırlaştırma kararı aldıysanız, bu konuda çeşitli seçenekleriniz olduğunu da bilmelisiniz. Sıklıkla kullanılan bir yöntem olan cerrahi sterilizasyon uygulamasında tüylü dostunuzu kısırlaştırmak için cinsiyete göre 2 ayrı metot kullanılabilir:
Ovariohisterektomi (yumurtalıkların, fallop tüplerinin ve rahminin çıkarılması işlemi)
Orşiektomi (testislerinin alınarak üremesinin engellenmesi işlemi)
Evcil dostunuzu kısırlaştırmak için veteriner hekiminizden talep edebileceğiniz diğer uygulamalar şunlardır:
Histerektomi, dişi dostunuzun rahminin ve fallop tüplerinin bir kısmının alınması işlemidir. Böylece evcil dostunuzun hormon üretim dengesi bozulmaz.
Vazektomi, erkek köpeklerde testislerden sadece spermi ileten kısmın çıkarılması işlemidir.
Onariektomi ise dişi köpeğinizde yumurtalıkların alınıp, geriye sadece rahmin bırakılması işlemidir.
Hayatınızda önemli bir yere sahip olan küçük dostunuzun sizinle daha uzun süre birlikte olmasını istiyorsanız, ona özenli bir bakım sunmanız gerekir. Destek almanız gereken her noktada veteriner hekiminiz ile işbirliği yapabilir, patili dostunuzun yaşam kalitesini artırabilirsiniz.